Nazım’ın doğum gününden sürgün hikayelerine
Hafta sonu Wuppertal’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı etkinlikte vatan şairi Nazım Hikmet’in doğum günü kutlandı, belgesel ustası Nebil Özgentürk’ün hazırladığı “Bizim Hikayemiz” belgeselinin galası yapıldı.
Etkinliğin organizasyonu Günay Çapan’ın başkanı olduğu Nazım Hikmet Kültür ve Dayanışma Vakfı, CHP Köln Dayanışma Derneği tarafından yapılırken, sponsorluk da yine Günay Çapan`ın şirketi İnter Doğa tarafından üstlenilmişti. Wuppertal Unihalle’de boş yer kalmamıştı, ilgi yoğundu. Sahnede Türk ve Alman bayrakları asılması gerektiği gibi asılmıştı ve sahnenin iki yanına dev Atatürk portresi ile 2016 yılı eylülünde hayatını kaybeden sanatçı Tarık Akan’ın portresi yerleştirilmişti.
Program Türkiye’den değerli ve sevilen sanatçılarla zenginleştirilmişti. Kimler yoktu ki; sunum sevilen oyuncu Selçuk Yöntem’deydi onun mükemel sunumu etkinliğe artı bir değer kattı, sesini hayranlıkla dinledik.
Rutkay Aziz, Zülfü Livaneli, Leman Sam, Nebil Özgentürk, Melike Demirağ, Tilbe Saran, Ferhat Livaneli Türkiye’den gelen davetliler arasındaydı. Almanya’dan evsahibi şehrin belediye başkanı Andreas Mucke, SPD Milletvekili Gülistan Yüksel protokolde yerini almıştı.
Göçün belgeseli 7 bölümden oluşuyor
Program, Almanyalı Türklerin göç hikayesini anlatan ve 7 bölümden oluşan Bizim Hikayemiz belgeselinin Türkiye`den isteği dışında ayrılan, Yılmaz Güney, Cem Karaca, Server Tanilli, Ahmet Kaya gibi sanatçıların ve yazarların, Nazım ortak temasıyla harmanlanmış öykülerinden oluşan 50 dakikalık bölümünün gösterimiyle başladı.
Film aralarında Tilbe Saran şiirler okudu kendisi de uzun süre Almanya’da sürgün hayatı yaşayan Melike Demirağ “Şimdi İstanbul’da olmak vardı” şarkısını seslendirdi.
Açılış konuşmasında Günay Çapan, davetlileri selamladıktan sonra, kısa bir göç tarihi özeti yaptı. Göç belgeseli için Nebil Özgentürk ile sıkı bir çalışma yapmıştı. Nazım Hikmetin`in doğum günü ile Bizim Hikayemiz film galasını birlikte yapmalarının anlamlı olduğuna vurgu yapan Çapan, Nazım Hikmet`in ve göç edenlerin ortak temasının emek olduğunu ifade etti. Emekçilerin göç hikayesinde onların şiirlerini yazan şairin doğum gününü kutlamak anlamlıydı.
Günay Çapan belgeselin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu adına Muavin Konsolos Tülin İnce bir konuşma yaptı. Belgeseli izlediğinde çok duygulandığını ve 70’li yıllardaki öğrencilik dönemlerini hatırladığını belirterek, kalbim çarpıyor, ellerim titriyor diyerek duygularını ifade etti ve hasta olduğu için bizzat etkinliğe katılamayan T.C. Düsseldorf Başkonsolosu Şule Gürel’in mesajını okudu.
Başkonsolos Gürel mesajında artık burada kalıcı olan kendilerini gurbetçi değil de çokkültürlü Almanyanın ayrılmaz bir parçası olarak kabul eden Türklerin Almanya ve Türkiye arasında beşeri bir köprü olduklarına ve artık toplumda başarılı ve söz sahibi konumlarda olduklarına değindi.
Mucke’den temel insan haklarına vurgu
Etkinliğe ev sahipliği yapan Wuppertal Belediye Başkanı Andreas Mucke de bir konuşma yapmak için kürsüye geldiğinde “Merhaba Arkadaşlar” diyerek konuşmasına başladı. Elbette salondan büyük alkış aldı. Ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroglu’na “Hoşgeldiniz” dedi.
Davet için teşekkür eden Mucke, kültürel çeşitlilik, karşıklık saygı ve hoşgörü çerçevesinde birlikte yaşam temalı bir konuşma yaparak “Büyük şair Nazım Hikmet’in 116. doğum günü ve çok uzun yıllara dayanan Türk Alman dostluğu kutlamaya değer” şeklinde konuştu. Mucke “Bizim için insanların milliyeti değil insan olmaları, düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, insanlık onuru ön planda diyerek sözlerini Nazım Hikmetin`in ünlü dizeleri “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür…” ile bitirdi.
Ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı ve Nazım Hikmet Vakfı Başkanı Rutkay Aziz kürsüye geldiğinde sahnede dev bir fotoğrafı bulunan Tarık Akan’ı anarak duygulandığını ifade etti. Son günlerdeki Türkiye gündemine değinen sanatçı, Atatürk’ün “İstikbal, istiklal ve hürriyet ancak adaletle gerçekleşir” sözlerini tekrarlayarak uzun adalet yürüyüşünü bıkmadan sürdüreceklerini ifade etti.
Ve Kılıçdaroğlu konuştu
Kemal Kılıçdaroğlu belgeseli izledikten sonra duygulandığını ifade ederek “Sizlerin hikayesi olan „Bizim Hikayemiz Belgeseli`ni izledik, birlikte duygulandık. Sizler büyük acılarla Almanya`ya, Fransa`ya , Hollanda`ya, İngiltere`ye dünyanın dört bir yanına Türkiye`ye dönmek üzere geldiniz. Birinci kuşak dönemedi, ikinci kuşak dönemedi, üçüncü kuşak zaten dönmek de istemiyor. Ama hasret, ülke sevgisi hep vardı yaşandı yaşanacak. Bu belgeseli çeken bütün dostlara, özellikle sayın Özgentürk`e yürekten teşekkür ederim. Elbette belgesel 7 bölüm olarak çok kıymetlidir, biz bugün sadece bir bölümünü izledik“ dedi.
Afrin protestocuları susturuldu
Konuşmasına “Ülkemizde barış içinde yaşamak istiyoruz, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bir arada yasamak istiyoruz. Farklı kültürlerimiz, farklı inanlarımız, farklı kimliklerimiz, farklı yaşam tarzlarımız olabilir. Ama biz bir arada, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Nerede olursak olalım, Anadolu`nun bir parçasıyız. Kadim bir kültürün parçasıyız, zengin bir kültürün parçasıyız. O zengin kültürü yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. 7’den 70’e biz ülkemizde huzur istiyoruz“ sözleriyle devam eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Ülkemizin içinde veya dışında yaşanan olaylar, yeni acıları önümüze, gündemimize getirdi. Biz burada konuşurken Afrin`de çarpışan kahraman askerlerimiz var“ dedi.
Salonda büyük alkış alan bu sözlerin ardından “Biz hiç bir ülkede terörün olmasını istemeyiz. Hiç bir ülkede acının, kanın göz yaşının olmasını istemiyoruz. Komşularımızla huzur içinde yaşamak isteriz. Ayrıca bizim bütün komşu ülkelerle, akraba bağlarımız var, kültürel ilişkilerimiz var. Biz burada acıları paylaşırken, acıları yasayan anneler var Türkiye`de. Hiç bir annenin acı çekmesini istemiyoruz. Bugün Afrin`de çarpışan askerlerimize, sadece ve sadece şu dileklerde bulunabiliriz. Allah onların yardımcısı olsun“ dedi.
Bu sırada salonun önünde ve arkasında bu sözleri protesto için cılız sloganlar atıldı. Ne olduğu anlaşıldığında ise salon alkışlarla Kılıçdaroglu’na destek verdi, ses açıldı ve cılız Afrin protestocularının sesi kesildi.
Kılıçdaroğllu, “Biz kendi ülkemizde kardeşçe yasamak istiyoruz. Komşularımızla huzur içerisinde yaşamak istiyoruz. Barışı, kardeşliği ve huzuru, kendi topraklarımızda da, komsu topraklarda da, egemen kılacağız. Demokrasiyi kendi ülkemizde yaşatacağız, biz barışı kendi ülkemizde destekleyeceğiz. Belgeselde izledik, Yılmaz Güney`in dediği gibi, ya kazanacağız, ya kazanacağız. Bunun başka yolu yok. Emperyel güçlerin, Ortadoğu’dan çekilmesini istiyoruz. Emperyal güçlerin Ortadoğu’yu silahlandırmasına da karşıyız. Ortadoğu’da akan her kan bizim kanımızdırı, her göz yaşı bizim göz yaşımızdır. Bu gerçeği, hep birlikte haykırmak zorundayız. Barışı kendi bölgemize getirmek zorundayız. Birilerine kardeşi kardeşe, kırdırmamak zorundayız, bunun mücadelesini yapmak zorundayız hepinize saygılarımı selamlarımı sunuyorum“ sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Hrant Dink unutulmadı
Etkinlikte 19 Ocak 2007’de katledilen Hrant Dink de unutulmadı. Dink için hazırlanan kısa bir belgesel gösterildi.
Katılımcılara anlamlı ödül
Konuşmaların ardından konuşmacılara ilk kez bu yıl hazırlanan Türk Alman Dostluk Ödülü takdim edildi. Nazım Hikmet Kültür ve Dayanışma Vakfı ve CHP Köln Derneği tarafından hazırlanan ödül özel olarak tasarlandı. Rüzgara karşı yürüyenler temalı bronz döküm heykel, ünlü heykeltraş Tankut Öktem’in kızı Oylum Öktem tarafından hazırlandı.
İlk ödül, eşit yurttaşlığa katkılarından dolayı Wuppertal Belediye Başkanı Andreas Mucke’ye verildi. Ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Zülfü Livaneli’ye de Günay Çapan tarafından ödül takdim edildi. Program Leman Sam konseriyle son buldu.
Yorum- haber Hülya Sancak/ Wuppertal