Coronavirüs`le savaş yeni başladı!
COVID-19 hastalığı son haftalarda gündemimizi oluştururken, Coronavirüs`le yatıp, Coronavirüs`le kalkar olduk. Haftalık yayınlanan Almanya`ın siyasi dergilerinden Der Spiegel son sayısında, “Mücadele başladı” (Der Kampf hat begonnen) başlığı ile çıkarak salgının önemini okuyucularıyla paylaştı.
Hayatımızı allak bullak eden Coronavirüs`e karşı verilecek mücadelede izlenecek yöntem, alınacak siyasi ve bireysel kararlar mücadelenin hangi süreçte tamamlanacağını gösterecek. Bunun için için alınan kararlara uyma sorumluluğu, toplumun sağlığına kavuşma sürecini de hızlandıracağından şüphemiz olmasın.
Avrupa`nın virüsle tanıştığı ve tartışılmaya başlanıldığı günlerde endişeli olsam da Türkiye`ye uçup, iki hafta filan kaldım. Türkiye`deyken açık ve kapalı alanlardaki bazı toplantılara katılmış, bulaşıcı salgının ciddiye alınmaması beni şaşırtmıştı!
İnsanlarımız yöneticilerin `Evde kalın` yönündeki çağrılarına neden uymazlar, anlamakta zorlanıyorum. Almanya’da özellikle yaşlılar tehlikenin farkında. Bazı marketleri sabahları belli saatlerde 60 yaş üstü müşterilerine alış veriş için verdiği önceliği değerlendirirken, bizimkilerin yerel yöneticileri parklardaki bankları söktürmek zorunda bırakmalarını anlamakta zorlanıyorum.
Coronavirüs ile ilgili ilk tehlikeyi Türkiye`ye uçarken doldurduğum formla fark ettim! Türkiye`de bulunduğum süre içinde mümkün oldukça kalabalıklarlardan uzak durmaya, sarılıp tokalaşmamaya özen gösterdim. Bazen başarılı olurken, bazen duygulara yenik düştüm. Kısa süre içinde salgının tehlikesi yavaş yavaş karar mercilerini harekete geçirmişti. Bir çok Avrupa ülkesine uçuşlar durdurulmuş, sınırlar kapatılmıştı. Son dakikada da olsa, kararımı Almanya`ya gelmekten yana kullandım.
Almanya`ya geldiğimde Coronavirüs tehlikesinin Türkiyedekilere kıyasla daha fazla ciddiye alındığını gördüm. Herhangi bir telkin olmaksızın, sevdiklerimi korumak adına kendimi eve kapadım. Daha torunlarıma bile sarılıp hasret gideremezken, zamanımın büyük bir kısmı televizyon seyrederek, kitap okuyarak geçmekte.
CENAZE REFAKATÇİLERİ SORUNU ÇÖZÜLMELİ
Coronavirüs`ün ekonomik sorunların yanı sıra sosyal sorunları da beraberinde getirdiği, acıyı yaşayanlarda ciddi travmalar yaratacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Türkiye`de yaşayanlara uzak gibi dursa da, sorun ciddi. Anavatandan ayrı yaşıyor olmanın beraberin de getirdiği sorunları anlatmakla bitiremeyiz. Yalnız, Corona Virüs`ün yayılmasının önüne geçmek için Avrupa ve ülkemize yapılan uçuşların durdurulmasının beraberinde sosyal sorunları da getireceğinin sohbetini Türkiye’de bir çok arkadaşla yapmıştım. Avrupa ile bağlarımız biliniyor olmalı. Sadece Almanya`da 3,5 milyon insanımız yaşıyor.
Uçuş yasağı ile birlikte daha önceleri olduğu gibi doydukları ülkelerde ölenlerin cenazeleri kargo ve cenaze firmaları üzerinden memleketlerine gönderiliyor. Ama; ölenlerin eşleri, çocukları,yani birinci derecedeki akrabalar uçuş yasakları sonrası malesef uçamamakta! Tahmin edilebileceği gibi memleketteki defin sırasında, yani son görevde bulunamamalarının üzüntüsünü ancak aile bireyleri bilebilir. Her gün çok sayıda insanımız hayatını yitirmekte. Hepsi anavatanda toprağa verilmek istediğinden sorun büyük. Bu soruna bir çözüm bulunmalı. Yetkililerin sosyal yaralar açabilecek sorunu çözmelerini, birinci derece yakınlarınin cenaze törenine katılabilmelerine imkan sağlayıp çözüm aramalarını önermek isterim.
ALMANYA’DA ÖLÜM ORANLARI DÜŞÜK
Dünyayı etkisi altına alan Corona virüs salgını malesef Türkiye`de olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de ciddiye alınmaması sonrası sokağa çıkma yasakları gündeme gelmekte. Almanya`nın Bayern, Saarland Eyaletleri başta olmak üzere bir çok bölgede kısıtlı olarak sokağa çıkma yasağı uygulanmakta. Yerel düzeyde alınan kararlar sonrası insanların işe,alışveriş için marketlere,doktora gitmesine izin verilmekte. Sürecin zamana yayılabilmesi için iyi niyetli çağrılar sonuç vermiyorsa zorunlu yasaklar getirilebilmeli.
Coronavirüsü`nün yayılmasının önüne geçmek için yapılan testlerin Türkiye`de de uygulanması olumlu bir gelişme. Almanya`da vaka sayısının yüksek, ölüm oranının ise düşük olması diğer örneklerle kıyaslandığında dikkat çekiyor. Almanya`nın son bir hafta içinde yaklaşık 150 bin kişiye test uyguladığı göz önünde bulundurulduğunda uygulanan politikanın doğruluğunu göstermekte. Alınan tüm önlemlere rağmen son yapılan açıklamada 20.500 kişide Coronovirüsü tespit edildiği, 72 kişinin ise virüsten hayatını kaybettiği açıklanmakta.
Almanya Başbakanı Angela Merkel kamuoyuna yaptığı konuşmada “Almanya İkinci Dünya Savaşı`ndan bu yana ilk kez bu kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya“ diyerek halka alınan kararlara uymaları konusunda çağrı yapmıştı. Yapılan çağrıyla kalınmayarak, siyasi iktidar önemli kararlar alarak büyük ve küçük işletmelere ekonomik destekler sağlamakta. Bunun için 650 milyar euroluk desteğin yanı sıra küçük işletmeler için ise 40 milyar euro bütçe ayrılması kuşkusuz önemli. Ayrılan bütçenin sonuçlarını ilerleyen günlerde göreceğiz mutlaka. Diğer yandan önümüzdeki hafta içinde kriz nedeniyle kirasını ödeyemeyenlere ev sahiplerinin çıkış veremeyeceğine ilişkin yasaların Federal Parlamento`dan çıkması beklenmekte.
Pazar günü Başbakan Angela Merkel Eyalet başbakanlarıyla toplantı yapacağı basında yer aldı.Bu toplantı sonrası Almanya genelinde sokağa çıkma yasağı başta olmak üzere önemli kararlar alınabilir. Uzaktan bakınca Türkiye`de de benzer kararların alınmasında fayda olduğunu söylemek mümkün.