Ahmet Ünalan Ditib üzerinden kurban edildi
Die Welt gazetesinde Ditib ile ilgili bu yılın ilk yarısında çıkan bazı haber linklerini bu yazının altına ekliyorum; dileyen olayları, Almanya’nın DİTİB düşmanlığını daha iyi anlamak için okuyabilir. (Almanca)
Aşağıda linki olan “Ärger um Kalligrafie in Ditib-Moschee- (Ditib camisindeki bir hat yazısı üzerine tartışma)/dpa” haberinin sonundaki bir açıklamayı da buraya alıp bununla başamak istiyorum:
“Die Türkische-Islamische Union Ditib ist wegen ihrer Abhängigkeit von der Religionsbehörde Ditib in Ankara umstritten, die dem türkischen Präsidenten Recep Tayyip Erdogan untersteht.”
(Çev.: Türk İslam Birliği – DİTİB Türkiye Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan’a bağlı -merkezi Ankara’da olan- Diyanet İşleri Başkanlığına olan bağından/bağlı olduğundan dolayı tartışmalı –bir kurum Almanya’da-)
Görüldüğü üzere Almanya’da Türk İslam Birliği DİTİB adıyla bilinen ve bünyesinde yaklaşık 900 cami derneği bulunan, Almanya’daki Türkiyeli Müslümanların en büyük dini çatı örgütü olan Ditib, Almanya içın “tartışmalı” bir kurum. Gerekçesi de Ankara’ya/Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı olması. Ditib her ne kadar bunun böyle olmadığını iddia etse de, tüzüğünü vesairesini Alman yasalarına uygun hazırlasa da inandırıcı olamıyor, neden acaba?
Son DİTİB genel kurul seçimlerinde de Türkiye Diyanet İşleri Başkanı toplantıya katılıp konuşma yapmıştı. Acaba bu ve benzeri teori ile uyuşmayan Almanların gözüne sokulan pratikler/uygulamalar olabilir mi, Ditib’e güvensizliğin nedeni?
Bence DİTİB’in, devlet (yurt dışında yurt dışı temsilcilikler)/diyanet/hükümet ile ilişkisi olmasında bir sorun yok. Ama “bence”. Ve bunun hiçbir önemi yok. Çünkü Almanya bu konuda sorun görüyor ve sorun yaratıyor; Almanya, T.C.Devletinin temsilcilikleriyle, Ditib’le Almanya Türk toplumunu ilgilendiren, din, dil gibi iki önemli konuda modern ilişkiler kurmaya çalışan ve hem Türk Alman kurumlarına pek çok katkı sunan DUE Üniversitesi öğretim görevlisi Ahmet Ünalan’la çalışmak istemiyor.
Axel Springer grubundan Die Welt gazetesinde çıkan DİTİB’in tartışmalı bir kurum olduğu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’ya uzanan kolu olduğu (ki bunlar kanıta muhtaç, haber yorumlardır) bir üniversitede öğretim görevlisi olan ve aynı zamanda eğitim bakanlığında çalışan Ünalan’ın Ditib ve konsolosluklarla ilişkili olduğu yönündeki haberler, Almanya’nın yetiştirdiği Türk toplumunun değerli bir bilim adamını harcamak için yeterli olabiliyor. Bu konuyla ilgili daha önce yazdığım haber-yoruma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Die Welt’te Ünalan ile ilgili dosya hazırlayan, diplomalarının sahteliğinden ajanlığa kadar imalarda bulunan muhabir, Ditib dışında, konsolosluklarla birlikte çalışmayı da Türkiye devletine ajanlık olarak yorumlayabiliyor.
DİTİB İTHAMLARA SESSİZ
DİTİB, kendisiyle ilgili ithamlara sesiz kalırken dış temsilcilikler de konuya Almanya nezdinde sessiz kalıyor. Buradan da şu soru akla geliyor, Die Welt bu ithamlarında haklı mı? Ya da bizim bilmediğimiz birşeyler mi var?
Son olarak 06.7.2021 tarihli ‚Die Welt‘ gazetesinin ‚Schulministerium trennt sich nach zahlreichen Ungereimtheiten von İslam-Experten‘ (Okul bakanlığı, çelişkili İslam Uzmanıyla yollarını ayırdı) haberine dair Ahmet Ünalan’ın açıklaması’na yer vererek bir virgül koyuyorum, Almanya’da-Salafistler-Vahhabistler ve Fethullahçılarla ilgili bir araştırmayı sıraya alıyorum.
İDDİALAR DAYANAKSIZ
“Eğitim Bakanlığı ile danışmanlık ilişkimi, 04.06.2021 tarihli istifa dilekçemle bitirdim. Bakanlığın benimle iş ilişkisini sonlandırdığı iması gerçeği yansıtmamaktadır. Die Welt gazetesinin kariyerimle ilgili iddiaları doğru değildir, mesnetsiz ve kanıtsızdır. Bu konuda die Welt gazetesine karşı hukuki süreç devam ediyor. Asılsız iddiaların araştrılması, hukuki sürecin başlamasıyla özellikle benim tarafımdan önerildi ve istendi. Üniversite içi Türkiye ve Türk karşıtı bir grubun ‚die Welt‘ gazetesine tahrif edilmiş bilgiler sunduğunu, yıpratılma ve itibarsızlaştırma operasyonuna katkı sağladığını biliyoruz.
HUKUK ÇERÇEVESİNDE MÜCADELE EDECEĞİZ
Buna rağmen demokratik ilkelerimizde, tutumumuzda ve duruşumuzda bir değişiklik olmayacaktır. İnandığımız demokratik değerler uğruna hukuk çerçevesinde mücadele edeceğiz. Türk toplumu Almanya toplumunun her kademesinde olacaktır, toplumun merkezine yerleşmesi süreci sancılı olsa da mutlaka gerçekleşecektir. Türk toplumu Türk ve Alman kimliği ile barışık bir kolektif kimlik geliştirecektir. Bu manada Türkçe dersleri ve din derslerinin önemi büyüktür. Bunun için benim ve sivil toplumun demokratik ve haklı mücadelesi devam edecektir. Her ne kadar bazı çevreleri rahatsız etse de.”
Die Welt gazetesinde Ditib ile ilgili bu yılın ilk yarısında çıkan bazı haber linkleri
03.03.2021
„Nach außen liberal auftretend, nach innen grob antisemitisch“/ Frederik Schindler
27 .05. 2021
NRW-Innenminister Reul rechtfertigt Zusammenarbeit mit Islamverband Ditib
28 .05. 2021
Der heiße Draht des Islamverbands Ditib ins Schulministerium/Lennart Pfahler
07.06.2021
Feinde der Türkei“ – ein lebensgefährliches Etikett/ Till-R. Stoldt
https://www.welt.de/regionales/nrw/article231644279/Laschet-und-die-Ditib.html
11.06.2021
Ärger um Kalligrafie in Ditib-Moschee/dpa
https://www.welt.de/regionales/nrw/article231757695/Aerger-um-Kalligrafie-in-Ditib-Moschee.html
22.06.2021
Die Partner sind fragwürdig, die Lernerfolge ernüchternd/Joachim Wagner
27.06.2021
Islamexperte mit dubiosen Titeln beriet das Schulministerium NRW/Lennart Pfahler
02.07.2021
Ditib erzielt Erfolg im Streit um islamischen Religionsunterricht
06.07.2021
Schulministerium trennt sich nach zahlreichen Ungereimtheiten von Islam-Experten/Lennart Pfahler
muhabirce/Hülya Sancak- DÜSSELDORF