Haberler

“sevgi”

Nefesin kesildiği noktada harf oluşur; harflerin sistemli olarak bir araya gelmesinden kelime ve kelimelerin duyu âlemindeki dizilişi cümle. Bazı cümlelerin bünyede bıraktığı tat; onların sadece harfler/kelimeler topluluğu olmadığını da bir göstergesidir.

Örnek vermek gerekirse ( ki gerekir ) Abdürrahim Karakoç’un “Lambada titreyen alev üşüyor” ve Hışır Osman’ın ( Osman Nebioğlu)  “Neyinden korkayım kışın; Yazın yağar kar başıma” ifadeleri sadece kelimelerden oluşamayacak kadar dolu ifadeler. Bazen kelimelerde aynı şekilde harflerin toplamından daha büyüktür. Örneğin “sevgi”, bu kelimenin sadece 5 (beş) harften oluştuğunu iddia etmek bu kelimeye bir hakarettir zannımca.

“Aşk” halinde kendinden geçme, ah etme, bayılma, uyku hali bir tutumda kendinden geçme vardır, “saygı”  hali zorunluluktan da kaynaklanabilir. İşte bu nedenden ötürü “sevgi” her iki kavramdan daha değerlidir.

“Seni senin için seven herkese güven. Çünkü bu, sahih bir sevgidir. Allah’ın kullarını sevmesi de bu kabildendir. Onları kendileri için seviyor, kendisi için değil.” (Muhyiddin İbn Arabi)

Tabi de en değerli sevgi ilahi sevgidir. “Her nefis ölümü tadacaktır” ( Ankebut suresi 57.ayet) Hiç kimse bu ayetin sadece harflerden ibaret olduğunu iddia edemez. Hali hazırda harf diye bir şey de yoktur onlar bir ümmettir sadece insanoğlu bir şeyleri idrak etsin diye bir araya gelmişlerdir. Tek bir ayet bile yüreği titretmeye neden oluyorsa o zaman en değerli sevgi ilahi sevgidir.

Kimse közlenmiş patlıcan kokusuna âşık olmaz ya da dibek kahvesine olan ilgisini saygı diye ifade etmez, kapsayıcı ifade sevgidir. 5 (beş) harf bir araya gelerek bir beste yapmıştır, her nefis sevgi ile var olur: kimi ilahi sevgi, kimi aile, makam, oğul, seher vakti, vatan, para, kadın, uyku… Bunlardan bir kısmı aynı anda bir bünyede toplanabilir ama hiçbir zaman eşit oranda değildir ve her sevgi türü 5(beş) harften oluşmaz.

“Biz sarhoş iken henüz üzüm yaratılmamıştı” ( İbn Farıd)

Yaşadığımız menzilde hiç harf olmadığını düşünelim, âlemi okurken harf kullanmıyoruz sonuçta, harfler sadece şekil-rakam-tasarı öyle olmasaydı her insanoğlu aynı harfleri kullanırdı ve çeşit çeşit diller ortaya çıkmazdı. Sadece bir oluş vardır bu zihnimizde bir zemine otursun diye harf vardır. Cenneti idrak edemeyiz “sütten ırmaklar” ifadesi sadece zihnimizde bir şeylerin canlanmasını benzetmedir. Bu noktadan varmak istediğim husus “sevgi” okunan değil yaşanan bir olgudur.

Harfler olmadan ne olurdu bilmiyorum ama “sevgi” olmasaydı hayat olmazdı. Öleceğini bile bile yaşayan tek varlık insanoğlu iken onu ayakta tutan “sevgidir”. İki noktayı birleştiren en kestirme yol sevgidir. Bu satırları okuyan ve ne okudum ben şimdi demeye engel olan duygu sevgidir.

“İdrakin aczini idrak en büyük idraktir.” ( Hz. Ebubekir )

Daha fazla direnemeyeceğim itiraf etmeliyim ki sevgi bu dünya tarlasının tohumu olamaz, o ( sevgi) karşıki tarlanın tohumudur. Sadece bu tohumun olması bile ümit etmeye yeter, gözyaşı dökerken bile…

Grafikartplus Ajans

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu