„Annemi, aşırı morfin vererek öldürdüler“
Almanya`nın Mülheim an der Ruhr kentinde tedavi süreci tartışmalara neden olan ve 31 Ekim 2020 tarihinde vefat eden Fatma Yumşak`ın (67) kızı Adalet Demircan, hastanede aşırı dozajla morfin verilerek annesinin ölümünün hızlandırıldığını ve hastane tarafından kendilerine ölüm raporunun verilmediğini iddia etti.
Mülheim an der Ruhr kentinde Aralık 2019`dan itibaren parkinson ve şeker hastalıkları nedeniyle tedavi gören Fatma Yumşak`ın ailesi, geçtiğimiz aylarda söz konusu hastanenin tedavi sürecini gerektiği gibi yürütmediğinden şikayetçi olmuştu. Aile ayrıca, tedavinin son bölümünde hastane masraflarını karşılamayacağını açıklayan sağlık sigortası ile mahkemelik olmuştu.
Hastalığı giderek ağırlaşan ve tedavisi de bir şekilde durdurulduğu iddia edilen Fatma Yumşak, 31 Ekim 2020 tarihinde hayatını kaybetti. Mülheim ander Ruhr DİTİB Fatih Cami`nde kılınan cenaze namazının ardından Fatma Yumşak`ın naaşı uğurlandığı Kayseri`de, 4 Kasım 2020 tarihinde toprağa verildi.
HASTANE İLE İLGİLİ ŞÜPHELER ÖLÜM SONRASI DA DEVAM ETTİ
Annesinin tedavisinin gerektiği gibi yapılmadığını öne sürerek geçtiğimiz aylarda hastane hakkında dava açan Adalet Demircan, annesinin vefatının ardından iki hafta geçmesine rağmen, hastane tarafından kendilerine henüz ölüm raporun verilmediğini söyledi. Defalarca girişimde bulunmasına rağmen annesinin ölüm raporunu hastane yönetiminden alamayan Adalet Demircan, polise giderek hastane hakkında şikayette bulundu.
HASTANEDEN ŞOK EDEN GİZLİ BİLGİ
Adalet Demircan, hastaneden arayan ve ismini vermeyen bir sağlık çalışanın annesiyle ilgili yaşanan skandal durumu kendisine anlattığını iddia ederek, şunları söyledi: “Annemin tedavisinin son bölümünde, hastane hakkında farklı şüphelerimiz vardı. Annemin tedavi olması için, gerekli olan hiç bir şeyi yapmıyorlardı. Bundan dolayıda zaten şikayetçi olmuştuk. Annemin vefatından sonra, ölüm raporunu sordum hastane yetkilileri ‘yok’ deyip vermediler. Hastaneden arayan ve ismini gizli tutan bir sağlık çalışanı, aşırı morfin verilerek annemin ölümünün hızlandırıldığını ve yükselen ateşinin de, antibiyotik verilerek düşürülmesinin denenmediğini anlattı. Aynı sağlık çalışanı iki haftadır verilmeyen ölüm raporu ile ilgili de; hastanede vefat eden bir hasta, varsa servis doktoru, yoksa nöbetçi doktor tarafından muayene edilir. İki saat zaman geçtikten sonra, aynı doktor tekrar muayene eder ve ölümün gerçekleştiğine kanaat getirirse, ona göre de ölüm raporunu hazırlar bilgisini verdi.
HUKUK ÖNÜNDE HESAP VERMELERİNİ İSTİYORUM
Hastaneden aldığı gizli bilgilerden sonra şüphelerine yenileri de eklenen Adalet Demircan, „Elbette annemin ciddi hastalıkları vardı, ama son bölümlerde hastaneden kendisine tedavi amaçlı herhangi bir yardım yapılmadığını düşünüyoruz. Bu durumu hastane yönetimiyle geçmişte çok konuştuk, tartıştık. Annem vefat etti, defalarca başvurdum, ama henüz ölüm raporu vermiş değiller. Hastaneden olan biteni anlatan sağlık çalışanının verdiği bilgiler, oldukça önemli ve bizleri şoke eden bilgiler. Daha önce annemi ölüme terk ettiler diye hastaneden şikayetçi olmuştum, bu bilgilerden sonrada annemi ne yazık ki öldürdüler demek durumundayım. Bunun içinde ölüm raporunu yazıp veremiyorlar. Ama bunun peşini bırakmayacağım. Avukatımla görüştükten sonra polise giderek, hastaneden şikayetçi oldum. Anneme yapılan haksızlıkların hesabını, hastane yönetimi hukuki süreçle vermesini istiyorum“ dedi. Muhabirce/Mülheim a.d. Ruhr