Deniz`in alabora olan yaşam öyküsü
Almanya`da doğup büyüyen 42 yaşındaki Deniz Çamdere, 14 yaşında bulaştığı uyuşturucudan ancak 13 yıl sonra kurtuldu. Ardından 2015 yılında geçirdiği kaza nedeniyle de solunum makinesine bağımlı olarak yaşamak zorunda kaldı.
Tüm bu yaşadıklarından sonra kız arkadaşı da Çamdere’yi terk etti. Adeta düşe kalka bir hayat süren Deniz Çamdere, fırtınalı hayat hikayesini kitaplaştırmaya hazırlanıyor. İstersiniz gelin, kendi yaşadıkları, ama belki de Almanya`da binlerce gencin yaşadıklarıyla benzer olan Deniz Çamdere`nin acılarla geçen hayat hikayesine bir göz atalım.
HUZURSUZ BİR AİLE ORTASINDA YALNIZ KALDI
Şimdilerde 42 yaşında olan ve bu 42 yılın son otuz yılına bir çok acılar sığdıran Deniz Çamdere, 1978 yılında Almanya`nın Neuss kentinde doğdu. Kendi ifadesiyle çocukluğu, babasından kaynaklı huzursuz bir evde geçti. Anne ve babasının sürekli huzursuzluğu Deniz Çamdere`nin küçük yaşta evi terk etmesine, orada burada, yurtlarda kalmasına neden oldu. Aile huzursuzluğu haliyle ayrılığı da beraberinde getirdi ve Deniz Çamdere`nin Anne ve babası 1988 yılında boşandı.
Sıcak bir yuvadan uzak Neuss kentinin sokaklarını mekan edinen Deniz Çamdere, ne yazık ki 14 yaşında uyuşturucunun tuzağına düştü. Artık o yıllarda okul, eğitim, meslek hayalleri dondurulmuş olan Deniz Çamdere, uyuşturucu illetinin kendisine sunduğu yeni bir yaşamla meşguldür. Zaten zor günler geçiren Deniz Çamdere`nin babası da, 2008 yılında vefat eder. Aradığı aile huzurunu bulamayan, ardından da uyuşturucu illetinin bağımlısı olan Deniz Çamdere, bir türlü huzur bulamadığı ve gelecek görmediği Neuss’u terk ederek, seksen kilometre uzaklıktaki Recklinghausen şehrine gider.
NEUSS`TAN RECKLINGHAUSEN`A UZANAN YAŞAM
Recklinghausen`da yeni bir hayat kurmak isteyen ve bunun için mücadele veren Deniz Çamdere, yıllar sonra ancak 27 yaşında uyuşturucu bağımlılığından kurtulmayı başarır. Uyuşturucu illetinden kurtulan Çamdere, yaşama dair unuttuğu ya da ertelemek zorunda kaldığı hedeflerine sarılmaya başlar. Meslek yapmak, ve eğitimini tamamlamak için kolları sıvayan Deniz Çamdere, vaktinde okuyamadığı liseye 33 yaşında yeniden başlar. 36 yaşına geldiğinde hem liseyi bitirir, hem de satış elamanı olarak meslek diploması alır. Hayata karışan yeni umutlar peşinde koşan Deniz Çamdere, bu sıralarda bir de Alman kız arkadaşı ile tanışır.
HAYATIN SİLLESİ BU KEZ DE KAZAYLA GELDİ
Çocukluğunda anne babasının kucağında özlediği şefkati bulamayan, ardından tuzağına düştüğü uyuşturucu ile yılları, hayalleri yok olan Deniz Çamdere`nin, bir nebze olsun umutları yeşerdiği, az da olsa işlerini yoluna koyduğu sırada bu kez de karşısına beyaz bir minibüs çıkar. Hayata sarılmaya çalışan, yıllar sonra meslek eğitimi yapan ve ardından bir işe giren Deniz Çamdere, iş dönüşü otobüsten indikten sonra biraz da yorgun yolda yürürken, bir minibüs kendisine çarpar, acılar içinde beyaz bir minibüsün hızla uzaklaştığını gören ve ardından baygınlık geçiren Deniz Çamdere, gözlerini açtığında kendisini hastanede kolunda serum, boğazında solunum makinesinin hortumu ve avucunun içinde de annesinin nasırlı ellerini bulur.
Artık bundan sonra Deniz Çamdere için hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. Adeta yeniden hayatın sillesini yiyen Çamdere, bu kez de sağlık açısında mücadele vermenin, hayatta kalabilmenin derdine düşer. Kaza sonrası sağlığını kaybeden, solunum makinesine bağımlı olarak yaşamak zorunda kalan Deniz Çamdere`nin durumu, kız arkadaşının da gözünü korkutmuş olacak ki, çok geçmeden genç adamla yollarını ayırır. Çamdere, uzun süre tedavi gördükten sonra ayaklanmaya başlar. Artık sürekli bir sağlık merkezinde kalmak zorundadır, zira gerektiğinde kendisine tıbbı destek verilmesi gerekiyor. Zaten ciğerleri tahrip olduğu için de, ancak solunum makinesi ile rahat nefes alabiliyor. Kaza sonrası yaşadığı zorlukları kısmen de olsa aşmayı başaran Deniz Çamdere, ulaşımı sağlık merkezinin servis araçları ile sağlanan bir şirketin ofisinde çalışmaya bile başlar.
YAŞADIKLARINI YAZDIĞI KİTAPLA GENÇLERE ANLATMAK İSTİYOR
Artık, kaza sonrası biraz olsun toparlanıp bir şirkette işe başlayan ve bazen de spor aktivitelerine de karışan Deniz Çamdere, yaşadıklarını anlatan bir kitap bile yazdı. Çocukluk döneminde yaşadıklarını, yaşayamadıklarını, ardından uyuşturucu tuzağına nasıl düştüğünü, sonrasında maruz kaldığı kaza hadisesini derlediği dört yüz sayfalık bir kitap metnini Almanca olarak yazdı. Yazdığı kitapta, özellikle uyuşturucunun nasıl pazarlandığına ve gençlerin bu tuzağa nasıl çekildiğine dair önemli tespit ve analizleri olan Çamdere, bundan dolayı biraz riskli bir durumla karşı karşı kalabileceğini düşünse de “Ben yandım, başka gençler yanmasın” anlayışı ile bildiklerini kitapta anlatmaya karar verdiğini söylüyor.
Kitap için bir yayın evi ile anlaşan ve dört yüz sayfalık hikayeyi kendilerine teslim eden Deniz Çamdere, kitabının Almanca olarak yaz tatili döneminde piyasaya çıkabileceğini belirtti. Çok samimi olduğu, kankası Emre Türk, Deniz Çamdere`nin yazdığı kitabı için duyarlı iş insanlarından sponsor desteği alınabilir önerisinde bulundu. İlk başta aklında sponsorluk gibi bir düşünce olmadan kendi gayretleri ile kitabını yayınlatmak isteyen Deniz Çamdere, şimdilerde “Böyle insanlar çıkar da, gençlere belki bir uyarı olabilecek kitabımın basılmasına destek verecek olursa, bizleri ancak sevindirir” diyor…..
Muhabirce/Temel Elcivan- RECKLINGHAUSEN