INTEGRATION- ENTEGRASYON NEDİR?
Aşağı entegrasyon, yukarı entegrasyon; Almanya’ya geldiğimiz günden beri her gün duyduğumuz sözcüktür entegrasyon. Nedir bu entegrasyon?.. İster bir göçmene, ister bir Alman’a sorun; herkesin tanımı farklıdır. Bu tanım, körlerin fil tanımına benzer; kimi boru, kimi yelpaze, kimi ambar, kimi de bir kılıç, der.
Entegrasyon (uyum) deyince Almanların aklına; dil bilmeyen, suç işleyen, eğitim düzeyi geri, zorla evlendirilen, namus cinayeti işleyen kişiler ve başörtülü kadınlar gelir. Alman halkının büyük bir çoğunluğu entegrasyonu “adaptasyon”, veya “asimilasyon” olarak anlar. Nitekim, Landeszentrale für politische Bildung NRW kuruluşunun sözlüğünde bile integration eşittir asimilasyon yazar.
Siyasetçiler; “Entegrasyonun ilk koşulu dil öğrenmektir. Almanca öğrenin, Anayasamızı kabul edin.” derler. Buna kimsenin itirazı olamaz, ancak bununla iş bitmez. Bu ülkede barış içinde birlikte yaşamak ve ortak bir gelecek kurmak istiyorsak, Almanların ve göçmenlerin beklentileri, istekleri mutlaka dikkate alınmalıdır.
Bazı siyasetçiler, göçmenlerin iş, konut, çıraklık yeri, eğitim ve ayrımcılık gibi temel sorunlarına çözüm aramak yerine yabancı düşmanlığını körüklemekte, anadilini konuşan, kültürünü ve dinini yaşatmak isteyen göçmenleri getto ve paralel toplum oluşturmakla suçlamaktadır. Bu partiler, kendi kabahatlerini, beceriksizliklerini göz ardı ederek, seçimlerde yabancıları günah keçisi olarak gösterirler. Amaçları, onların sırtından oy toplamaktır. Aynı çevreler, göçmenlerin dilini ve kültürünü hiçe sayarak, Alman kültürünü “öncü kültür” (Leitkultur) olarak dayatırlar.
ENTEGRASYON, KATILIMDIR
- Bizce entegrasyon; katılımdır; (Partizipation-Teilhabe) öyle olmalıdır. Katılım; göçmenlerin sosyal, siyasal, kültürel, hukuksal ve ekonomik alanlarda yerlilerle eşit haklara sahip olmasıdır.
- Entegrasyon, anadilimizden, kültürümüzden vazgeçmek değildir. Entegrasyon, çocuklarımızın anadillerini okullarda hiç bir engelleme ile karşılaşmadan öğrenme hakkına sahip olmalarını gerektirir.
- Entegrasyon, içinde yaşanılan ülkenin dilini öğrenmek, anayasasına, kurallarına, değerlerine saygılı olmak ve yerli halkla barış içinde bir arada yaşamaktır.
- Entegrasyon, kendimizi bu toplumun bir parçası olarak görmek; konut, iş ve çıraklık yeri ararken dışlanmamak; haksızlığa, ayrımcılığa uğramamak, huzur ve güven içinde yaşamaktır.
- Entegrasyon, derneklerde, sendikalarda, siyasi partilerde Alman yurttaşlarıyla beraber çalışmak, seçimlerde oy kullanmak, sosyal kurumlarda, belediyelerde, Eyalet Meclisleri’nde ve Federal Meclis’te yer almak ve Almanya’nın geleceğinde söz sahibi olmaktır.
- Entegrasyon, kültürel kaynaşma ve zenginliktir; herkesin başka dillere, kültürlere ve inançlara saygılı olması; dernek ve camilerin ırkçı saldırılardan korunması demektir.
- Entegrasyon, karşılıklı etkileşimdir; önyargıları kırmak, birbirimize açık olmak, birbirimizden öğrenmek; iki kültürün güzel yanlarını almak; arkadaşlıklar, dostluklar kurmak ve geleceğimizi birlikte kurmaktır.
- Kimse bize entegrasyonu asimilasyon olarak dayatamaz. Gerçek entegrasyon / katılım, Alman siyasetinin başta seçme ve seçilme hakkı olmak üzere tüm göçmenlere eşit haklar tanıması ve onları kabullenmesiyle mümkündür.
ÇOCUKLARIMIZI TÜRKÇE DERSİNE GÖNDERELİM!
Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Çocuk anadili ile ailesine, yurduna ve ulusal kültürüne bağlanır. Anadilini iyi öğrenen bir çocuğun kendine olan güveni artar. Türkçe dersine katılan çocuklar başka dilleri de kolayca öğrenirler. Çokdilli çocukların ileride iş bulmaları daha kolaydır. Evde konuşulan Türkçe asla yeterli değildir. Bu ders derneklerde değil, okulda verilirse yararlı olur. Çocuklarımızın güzel konuşmasını, doğru yazmasını istiyorsak onları mutlaka Türkçe dersine gönderelim.
Okulda Türkçe dersi yoksa veliler olarak bir araya gelelim, imza toplayalım. Okul müdürlüğüne, eğitim müdürlüğüne, öğretmen ve veli derneklerine başvuralım. Şubat ayı okullara kayıt ayıdır. Çocuğumuzu mutlaka Türkçe dersine kaydedelim.