“Türkiye, Almanya ve Avrupa’nın entegre bir parçasıdır”
Almanya`nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, “Türkiye gerek Avrupa`nın gerekse de Almanya`nın katma değer süreci ve ilişkiler bütünün doğal bir parçasıdır” dedi. Türkiye`nin Avrupa ve Almanya`nın katma değer süreci ve ilişkiler bütünün doğal bir parçası olduğunu belirterek, “Türkiye, Almanya ve Avrupa’nın entegre bir parçasıdır. Üretim ve katma değer bakımından, ekonomik ilişkiler bakımından Türkiye’nin önemi son derece büyük” dedi.
Erdmann, Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier`in 25 Ekim`de Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyarete ilişkin ziyaret kapsamında 35`i Almanya`nın önde gelen firmalarının üst düzey yöneticisi olmak üzere 100 kişilik bir heyetin Ankara`ya geleceğini söyledi.
Erdmann, temasların mevcut ekonomik sıkıntıların nasıl giderilebileceği konusunda bir adım olarak görülmesi gerektiğine işaret ederek, “Alman Ekonomi Bakanı, iki gün boyunca Ankara’da temaslarda bulunacak. Bu oldukça uzun bir süre. İki gün içinde bir dizi siyasi görüşme gerçekleştirilecek.” diye konuştu.
Alman firmalarının da Türk hükümetiyle görüşüp fikir alışverişinde bulunacağına işaret eden Erdmann, “Bu ziyaretin iki önemli unsuru olacak. Birincisi, ilk defa düzenlenecek olan Türkiye-Almanya Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komitesi (JETCO) toplantısı. İkincisi ise JETCO’ya benzer birkaç saat sürecek başka bir forum. İkinci gün düzenlenecek bu forum da enerji forumu olacak” dedi.
7 BİNİ AŞKIN ALMAN ŞİRKETİ FAALİYETTE
Erdmann, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan`ın eylül ayı sonunda Almanya`ya yaptığı ziyarete eşiyle birlikte katılma fırsatı yakaladığını anımsatarak, Türkiye ve Almanya`nın coğrafi olarak birbirlerine uzak iki ülke olmasına rağmen, son derece “yakın, yoğun ve emsalsiz” ilişkilere sahip olduğunu ifade etti.
Türkiye`de yaklaşık 7 bin 200 Alman sermayeli kuruluşun, Almanya`da ise 90 bin civarında Türk sermayeli kuruluşun faaliyet gösterdiğine dikkati çeken Erdmann, şöyle devam etti:
“Türkiye gerek Avrupa`nın gerekse de Almanya`nın katma değer süreci ve ilişkiler bütünün doğal bir parçasıdır. “Türkiye hem Avrupa hem de Almanya açısından iş yapılan masanın ortağı konumunda bulunuyor. Türkiye’de Bosch, Siemens, Mercedes gibi bir dizi Alman kuruluş faaliyet gösteriyor. Bosch, buradaki üretiminin yüzde 65’ini yurt dışına gönderiyor. Bunlar çok önemli rakamlar. Sadece Bosch Türkiye burada 17 bin kişi istihdam ediyor ve 3,7 milyar avroluk yıllık ciroya sahip. Türkiye’nin yurt dışına sattığı mallar göz önünde bulundurulduğunda ihracatın yüzde 1,5’uğunu sadece Bosch Türkiye tarafından üretilen ve yurt dışına gönderilen mallar oluşturuyor. Bu da gerek Avrupa gerekse Alman kuruluşları ve şirketleri açısından Türkiye’nin bir üretim üssü, bir üretim merkezi olarak önemini gösteriyor. Türkiye bu özelliği ile Almanya ve Avrupa’nın entegre bir parçasıdır. Üretim ve katma değer bakımından, ekonomik ilişkiler bakımından Türkiye’nin önemi son derece büyük.”
“İKİ ÜLKENİN DE GELECEĞİ YENİLENEBİLİRDE”
Erdmann, gelecekteki enerji yatırımları konusunda iki ülkenin ortak bir tutuma sahip olduğunu belirterek, Türkiye ve Almanya`nın petrol ve gaz rezervi bakımından fakir, kömür kaynakları bakımından zengin olması nedeniyle her iki ülkenin de geleceğinin yenilenebilir enerjide olduğunu belirtti.
Türkiye`nin kara ve deniz üstü yenilenebilir enerji konusunda büyük potansiyele sahip olduğunu ve enerji piyasasının son yıllarda dinamik bir gelişim gösterdiğini ifade eden Erdmann, “Enerji, Türkiye’de yatırım yapan Alman firmalarının buradaki büyüme stratejilerinin önemli bir unsuru haline geldi. Alman enerji yatırımcılarının, Türkiye`deki yerel firmalarla yaptıkları ortak girişimler de göz önünde bulundurulduğunda enerjinin ekonomik ilişkilerdeki payı son derece büyük” ifadelerini kullandı.
Erdmann, yatırımların devamı için Almanya açısından iki önemli unsurun bulunduğuna işaret ederek, “Birkaç hafta önce çıkarılan bir kanunla dövizle sözleşmeler yasaklanıyor ve her şeyin Türk lirası bazından yapılması öngörülüyor. Bu uygulama ciddi bir güven bunalımına neden oldu. Diğer bir mesele de burada üretim yapıp da ihracat yapan firmaların ihracattan elde ettikleri döviz girdisini belli bir süre içerisinde Türk lirasına çevirme zorunluluğu. Henüz Türkiye’de faaliyeti bulunmayan ama yatırımda bulunmak isteyen şirketler kendi çıkarlarına göre hareket edeceklerdir ve yatırım yapmak isteyecekleri ülkeyi de buna göre tercih edeceklerdir” diye konuştu.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin geçtiğimiz yıllarda sürekli artan bir grafik gösterdiğini ve mevcutta yıllık ticaret hacminin 37 milyar avroya ulaştığını belirten Erdmann, bu yılı özel kılan unsurun ise Türkiye’nin Almanya’ya ihracatında çok büyük bir artış olması olduğunu söyledi.
“DEMİRYOLU AĞI KONUSUNDA GÖRÜŞMELER VAR”
Erdmann, son dönemde gündeme gelen demiryolu ulaşımında Almanya ile iş birliği yapılması konusunda, Türkiye gibi Almanya’nın 2,5 katı kadar toprak büyüklüğüne sahip bir ülkenin, demiryolu ağını genişletmek istemesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Demiryolu alanında Türkiye ve Almanya arasında 100 yılı aşkın bir süredir iş birliği bulunduğunu belirten Erdmann, “Türkiye`de ile demiryolu ağının üretilmesi ve bu teknolojinin sağlanması bakımından ciddi bir iş birliği söz konusu. Bu ilişkilerde en önde bulunan Alman şirketi, Siemens. Özellikle demiryolu alanında da 162 yıldır bu ülkede faaliyet gösteren bir kuruluş. Hali hazırda Türkiye’de faaliyette bulunan birkaç yüksek hızlı tren hattı bulunmakta. Fakat bunun da genişletilmesi ve bu konudaki yatırımlarla ilgili olarak Türkiye ile Almanya arasında görüşmeler var ama bunun detaylarına fazla giremeyeceğim” ifadelerini kullandı.
Muhabirce/AA- ANKARA