Prof. Dr Aşıkoğlu: “Küskünlüklere son verelim”
DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, yayınladığı bayram mesajın birlik beraberlik, dostluk ve kardeşlik mesajları verdi.
“İslâm âlemi olarak 15 Haziran 2018 Cuma günü yeni bir Ramazan Bayramına daha ulaşmanın huzur ve mutluluğunu gönüllerimizde idrak ediyoruz. Geride bıraktığımız rahmet, mağfiret ve bereket mevsimini seneye de sağ ve sıhhatli bir şekilde karşılamayı nasib etmesi için Rabbimize dua ve niyazda bulunuyoruz.
“ÖLÇÜLÜ OL İSRAF ETME”
2018 yılı Ramazan ayının teması olan “Ölçülü Ol İsraf Etme” başlığıyla “İsrafa kaçmadan ve kibre düşmeden yemeye, sadaka vermeye ve giyinmeye“ çalıştık. Bu Ramazanda “Bir kişinin yemeği iki kişiye, iki kişinin yemeği de dört kişiye yeter” hadisince sofralarımızı, yiyeceklerimizi paylaşmaya özen gösterdik. Bu Ramazanda “İnsanların hakkında en çok aldandığı iki nimet olan sağlığımıza dikkat edip, vaktimizi, ömrümüzü boşa geçirmemeye gayret sarfettik. Bu Ramazan ayında “Ölüm gelmeden önce hayatın ve yaşamın, meşguliyetimizden önce boş geçen zamanımızın, fakirlik ve yoksulluktan önce zenginliğin, bize bahşedilen nimetlerin, ihtiyarlık ve yaşlılığımızdan önce gençliğimizin ve hastalıktan önce sağlığımızın” kıymetini bir kez daha anladık. Ve yine bu Ramazan ayında ölçüyü kaçırmamaya, aşırılığa gitmemeye ve iftar sofralarımızı israf sofralarına dönüştürmemeye önem verdik. İnşaallah bu güzel hasletleri Ramazandan sonra da devam ettirmeye gayret göstereceğiz.
BAYRAMLAR TATİL GÜNÜ DEĞİL
Bayramlar, zamanı başka zaman, cihanı başka cihan eyleyen, mahzun gönüllere sevinç ve müjde tattıran, coşku ve barış rüzgârlarının dalga dalga yayıldığı ulvî zaman dilimleridir. Bu coşku, bayram sabahı, bayram namazı ile birlikte tekbirlerle gürleşir, gönülden gönüle, evlerden evlere taşınır; sokaklara, meydanlara taşar; müminlerin yüzünde ve sesinde hayat bulur. Bayramlar, her yıl gelip geçen sıradan bir tatil günü değil, insanî ve İslamî güzelliklerin birlikte yaşandığı, birlik, beraberlik, sevgi ve saygının en güzel örneklerinin sergilendiği, toplumun bütün kesimlerinin birbiriyle kaynaştığı paylaşma ve dayanışma günleridir.
Bu bayramda yapacaklarımızı asla unutmayalım.
BAYRAM YAPAMAYANLARA BAYRAM YAPTIRALIM
Bayram sevincini, neşesini ve huzurunu kalbimizin ve gönlümüzün derinliklerinde hissedelim. Bayram atmosferini aile efradımıza, komşularımıza, akrabalarımıza, dostlarımıza, arkadaşlarımıza, içinde yaşadığımız topluma ve tüm insanlığa yayalım. Bayramlarda evlerden evlere taşınan armağanları, gönüllerden gönüllere taşıyalım! Hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Özellikle varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı unutmayalım ve onların hayır dualarını alalım. Evlerimizin canlı bayramları olan çocuklarımızı, kuşatıcı bir sevgi ve kardeşliği yaşadığımız bu ibadetin coşkusu ile tanıştıralım. Bize sığınan kırık kalpleri onaralım, gönlümüzün kapılarını Allah’ın biçare misafirlerine açalım. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri, yara alan kardeşliklerimizi onaralım. Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlüklere son verelim. Bayram yapamayanlara bayram yaptıralım.
Bu duygu ve düşüncelerle, bütün bayramların bayram gibi yaşandığı, barış ve mutluluğun egemen olduğu, savaşların, akan kan ve gözyaşının geride kaldığı bir dünya için bayramların birer imkân olması temennisiyle, başta Almanya’da yaşayanlar olmak üzere bütün Müslümanların Ramazan bayramını kutluyor, âlem-i İslâm ve insanlık için hakikî anlamda bir bayrama ve sevince dönüşmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.”