KIM- E’den geniş katılımlı iftar
Kısa adı KIM-E olan “Kommission Islam und Moscheen in Essen” (Essen İslam ve Camiler Komisyonu) tarafından Essen`de mükemmel bir iftar yemeği düzenlendi.
T.C. Essen Başkonsolosu Şener Cebeci, Essen Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas Kufen, Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı’ndan Prof.Dr. Dirk Halm’in katıldıği iftar yemeğinde toplumun farklı kesimleri aynı sofrada buluştu.
Başkanlığını Muhammet Balaban’ın yaptığı KIM-E iftarına Essen ve çevre illerden sosyo-kültürel dernekler, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasetçiler, işinsanları, farklı uluslardan cemaat önderleri olmak üzere toplumun her kesiminden geniş katılım oldu.
Yaklaşık 250 kişinin katıldığı iftar Essen’in seçkin mekanlarından Le Palais etkinlik salonunda yapıldı.
KIM-E “Kommission Islam und Moscheen in Essen” (Essen İslam ve Camiler Komisyonu) Başkanı Muhammet Balaban davetlilere hoşgeldiniz dedikten sonra “Bu akşam burada şehrimizin göçmen toplumunun bir fotoğrafını oluşturduk” sözleriyle başladığı konuşmasında iftar yemeğini finanse eden camilere, Essen Göçmen Dernekleri Birliği’ne, iş, siyaset, eğitim, kültür çevrelerinden katılan dernek temsilcileri ve davetlilere teşekkür etti.
Balaban konuşmasında yapılması planlanan ve yapılacak olan çalışmalarını anlattı. Bunlardan biri de, uzun zamandır özlemi çekilen Viel Respekt Zentrum (VRZ) (Saygı ve Hoşgörü Merkezi) diye adlandırılan çok amaçlı ve çok kültürlü toplantıların buluşmaların hayata geçireleceği, farklı dinlerin ibadet edebileceği, mekan.
İSLAMDA MUHATAP SORUNU ORTADAN KALKMALI
Muhammet Balaban konuşmasında, KRV Eyalet Başbakanı Armin Laschet’in ‘İslam’ın Almanya’da –artık- resmi din olarak tanınması gerektiği ancak muhatap sorunu olduğu’na dair söylemine dikkat çekti ve bu söylemin kendilerini harekete geçirdiğini, KRV Eyalet Hükümetini ve Almanya İslam Konseyi’ni karşılıklı konuşma kültürü oluşturmak için teşvik edeceklerini ifade etti ve böylece pek çok şeyin kanun zorlaması olmadan çözülebileceğini vurguladı.
Balaban ayrıca İslamın bir an önce tanınması için gereken şartların da yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, muhatap olmadığı gerekçesinin de ortadan kalkması gerektiğini belirtti.
POPÜLİZM FAYDALI DEĞİL
Balaban bazı sorunlara değinerek “Sünnetın yasaklanması konusunda yaşanan sorunda Yahudiler de ayni sorundan muzdarip oldukları için devreye girdiler ve sorunun çözülmesinde yardımcı oldular. İslam dersi konusunda da tecrübe ettik, orada da eşitlik bağlamında Hırıstiyanlar yardımımıza koştu. Şimdi de kreş ve ilkokullarda başörtüsü sorunu ile meşgulüz. Oysa bu da kanuna gerek olmadan çözülecek bir mesele, çünkü İslamda dini vecibeler ergenlikten sonra farzdır. Bunu sorun olarak gündeme taşımak popülizmdir ve doğru bir eylem değildir” dedi.
Geleneksel Arche-Noah Festivali’nin tatil sonrası 23 ve 24 Eylül tarihlerinde Kennedy Platz’da yapılacağını ifade eden Balaban kültürlerarası çalışmalarından dolayı aldıkları Pax Bank Ödülü’ne de değindi. Muhammet Balaban konuŞmasının sonunda davetlilere teşekkür ederken, bu akşam burada birlik ve beraberlik duygusuyla bir araya gelmemiz bizim çalışmalarımız için en büyük ödül diyerek, organizasyonun gerçekleşmesine katkısı olan tüm dernekler eteşekkür etti.
Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi Vakfı’ndan Prof.Dr. Dirk Halm de yaptığı kısa konuşmada KIM-E ‘ye davet için teşekkür etti.
Essen Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas Kufen da konuşmasında ramazanlara ve iftarlara değinerek , hosgörünün bir araya gelmenin güzel örneği olan iftarlara katılmaktan memnuniyet duydugunu belirterek, iftarların en güzel yanının, inanan inmayan oruc tutan tutmayanın, farklı inançlardan olan insanların bir araya gelmesi olduğunu ifade etti. Kufen çalışmalarını takdir ettiğini belirttiği Muhammet Balaban’a da organizasyon ve davet için teşekkür etti.
T.C. Essen Başkonsolosu Şener Cebeci de konuşmasında “Ramazan ayı biz Müslümanlar için en değerli, en aziz zaman dilimidir. Bu ay, manevi arınma, kardeşlik, bereket, birlik ve huzur gibi ulvi değerlerin yoğun bir şekilde yaşandığı bir dönemdir” diyerek davetten duyduğu memnuniyeti ifade etti.
“İftar Sofraları hoşgörüyü temsil eder” diyen Cebeci, “Yaratan’dan ötürü yaratılanın hoşgörüldüğü zengin bir kültür ikliminden, engin bir medeniyetten geliyoruz. Bu anlayışla iftar sofralarımızı her din ve mezhepten, her ırktan, her renkten insana açıyoruz” dedi.
Cebeci konuşmasına şöyle devam etti: “Yaklaşık 60 yıl önce Türkiye’nin değişik yörelerinden gelen insanlarımız, bir yandan Almanya’nın ekonomik kalkınmasına önemli katkıda bulunurken, bir yandanda farklı kültürel yapıları ve dini inançlarıyla bu ülkeye zenginlik katmışlardır.
KIM- E tarafından düzenlenen bu iftar yemeğinin de, farklı dinlere mensup insanların yakınlaşmasına yardımcı olduğuna, hoşgörü ve diyalog ortamının sağlanmasına katkı sunduğuna inanıyorum. Hoşgörü ve diyaloğa, camilerimize çok sayıda saldırının yapıldığı, ırkçılığın, yabancı düşmanlığının ve İslamofobi’nin yeniden yükselişe geçtiği bu dönemde her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” sözleriyle hoşgörü ve barış vurgusu yaptı.
Muhabirce/ Hülya Sancak/ ESSEN