Einstellungen für die Zustimmung anpassen

Wir verwenden Cookies, damit Sie effizient navigieren und bestimmte Funktionen ausführen können. Detaillierte Informationen zu allen Cookies finden Sie unten unter jeder Einwilligungskategorie.

Die als „notwendig" kategorisierten Cookies werden in Ihrem Browser gespeichert, da sie für die Aktivierung der grundlegenden Funktionalitäten der Website unerlässlich sind.... 

Immer aktiv

Notwendige Cookies sind für die Grundfunktionen der Website von entscheidender Bedeutung. Ohne sie kann die Website nicht in der vorgesehenen Weise funktionieren. Diese Cookies speichern keine personenbezogenen Daten.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Funktionale Cookies unterstützen bei der Ausführung bestimmter Funktionen, z. B. beim Teilen des Inhalts der Website auf Social Media-Plattformen, beim Sammeln von Feedbacks und anderen Funktionen von Drittanbietern.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Analyse-Cookies werden verwendet um zu verstehen, wie Besucher mit der Website interagieren. Diese Cookies dienen zu Aussagen über die Anzahl der Besucher, Absprungrate, Herkunft der Besucher usw.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Leistungs-Cookies werden verwendet, um die wichtigsten Leistungsindizes der Website zu verstehen und zu analysieren. Dies trägt dazu bei, den Besuchern ein besseres Nutzererlebnis zu bieten.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Werbe-Cookies werden verwendet, um Besuchern auf der Grundlage der von ihnen zuvor besuchten Seiten maßgeschneiderte Werbung zu liefern und die Wirksamkeit von Werbekampagne nzu analysieren.

Keine Cookies zum Anzeigen.

Haberler

Ses düzeni mi, düzensiz ses mi?

Ses düzeni mi, düzensiz ses mi? Muhabirce`nin kymetli takipçileri, bir çoğumuzun başına gelen, daha doğrusu başını ağrıtan bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Esasen sizlerin de, anlatacağım mevzudan bir şekilde muzdarip olduğunuzu tahmin etmek güç değil. Mevzu, davetli olarak gittiğimiz farklı salonlarda çalınan müziklerin akustik düzensizliği. Geçenlerde, bir etkinliğe katılmıştım, bir masa etrafında bir grup arkadaşla birlikte oturuyorduk. Sohbet ederken bir birimizle adeta bağıra bağıra konuşmaya çalıştığımız sırada bir dostumuz, “Ya nedir bu düzensiz seslerden çektiğimiz, bir de bunları yazın bir yere” dedi, derken de adeta isyan eder gibiydi. Söz konusu dostumuzun dikkat çektiği yakınmayı, isterseniz biraz açalım, açarken de, müziğe, verilen emeğe yani sanata saygı duyulmasına inananlardan olduğumu belirteyim.

Salonlarda düğün yada dernek gecelerinde bir araya geldiğimizde, her daim müzik olur, bununla beraber de şikayetler, yakınmalar dile getirilir. Aslında şikayetler çalınan müzikten çok, düzensiz, bir o kadar da yüksek sesten dolayı oluyor. Düzensiz ve aşırı müzik sesine, hele de tavanı düşük, alanı da küçük salon da dayanılması çok zor. Bu nasıl bir ses düzenidir ki, insanda kafa bırakmıyor. Masa etrafında birlikte oturduğumuz insanlarla, kötü akustik  düzeninden dolayı iki laf edilemiyor. Susalım dinleyelim diyoruz, çoğu zaman buna da yine kulak dayanmıyor. Tamam o ortamlar, sohbet yeri değil, onu da kabul ediyoruz. Ama ses düzeni, müzik makul şekilde yapılsa, isteyen sohbet de edebilse hiç fena olmaz. Enstrümanlar sizin, iş sizin de, kurban olayım bu kulaklar da bizim yani. Tabii burada anlatmaya çalıştığım şey tamamen “gürültü” ile alakalı, içerikle yani müzik ve yoruma dair bir eleştiri söz konusu değil. Orası ayrı, o müzik ustalarının alanı ve bileceği iştir.

Gittiğimiz salonlarda, mutlaka bir orkestra yer alır. Bu orkestralar gruptan gruba değişiyor. Üç kişilik veya daha fazla elemanı olanı var. Bazen sahnede dört, beş enstrüman bulunur, ama onları bir kişi ve ya iki kişi, dönüşümlü olarak idare eder. Müziğe göre, çalgıların birini bırakır diğerini çalmaya başlar. Tabiiki işini iyi yapan, çaldığı zaman insanın kulak vermek istediği orkestralar da var. Öyle oldu mu, insan sohbet ederken dahi bir yandan müziği de dinlemek istiyor. Misal, son katıldığım düğünde çalan orkestra, bu anlamda iyiydi. İyi olanların, kulak yormayan ekiplerin sayısı artsın isteriz. Mutlaka bu ses işinin bir düzeni, makul olanı vardır. Orkestra grupları, salon sahipleri, bu ses düzenine akustiğe daha fazla dikkat edebilirse, hepimiz için hoş ve neşeli vakit geçirme imkanı doğar diye düşünüyorum. Hepimiz, her daim aynı salonların misafirleri değil miyiz?

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu