Faslılara demokrasi dersi
Almanya Faslılar Birliği (Bünids Marokkanische Gemeinde) Düsseldorf`ta MANAR sempozyumu düzenledi.
MANAR Sempozyumuna Fas Kralı VI.Muhammed’in diyasporadan sorumlu genel sekreteri Dr. Boussef ve yardımcısı Dr. Shakuri, Kuzey Ren Vestfalya hükümeti müşaviri ve Duisburg Essen Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Ahmet Ünalan, Frankfurt Üniversitesi öğretim görevlisi Bacem Dziri ve Almanya Faslılar Birliği Genel Sekreteri Omar Kuntich konuşmacı olarak katıldılar.
SUNNİ ve MALİKİ YORUMU AVRUPA DEĞERLERİYLE ÇELİŞMİYOR
Sempozyumda ilk konuşmaları yapan Dr. Boussef ve Dr. Şhakuri Fas diyasporasının son yıllarda aşırı dinci akımlarla sorunlu olduğunu ve Faslı gençlerin Avrupa’daki terör eylemlerinin odağında olmasına çözüm yolları aradıklarını belittiler. Kral VI. Muhammed’in bu konuda dünyaya örnek mesajlar verdiğini hatırlatan her iki konuşmacı İslam’ın Sunni ve Maliki yorumunun Avrupa değerleriyle çelişmediğini savundular ve Almanya’daki Faslıları Avrupa’daki Türk örgütlenmesinde olduğu gibi demokratik düzeyde örgütlenmeye davet ettiler.
FASLILARIN KİMLİK KRİZİ
Konuyu siyasal ve sosyolojik bağlamda değerlendiren Dr. Ahmet Ünalan ise konuşmasında bilimsel veriler ve kuramlar ışığında Avrupa’daki Müslümanların konumunu ve özellikle Faslıların radikalleşme eğilimini değerlendirdi.
Dr. Ünalan Faslıların sosyolojik olarak altkatmanlarda bulunması, içinde bulundukları topluluklarda ötelenmelerini ve kolektif kimlik krizini irdelediği konuşmasında Faslıların Fransa ile olan sömürge ilişkisinden dolayı Faslı gençlerin tarihsel süreçte kimlik krizi yaşadıklarını ve bunun kendilerini demokrasi değerlendiren uzaklaştırdığını söyledi.
TÜRKLERİN TARİHSEL KOMPLEKSİ YOK
Dr. Ünalan Faslıların Avrupa’daki konumunu Türkler ve Türkiye tarihiyle kıyasladığı konuşmasında Türklerin ve Türkiye’nin Avrupa ile ilişkisinin eşit seviyede olduğunu, bundan dolayı Türklerin tarihsel bir kompleks içinde Avrupa’ya bakmadıklarını, bu tarihsel kompleksin ve buna karşı oluşan reaksiyonların Fas, Cezayir, Tunus ve sömürge geçmişi olan bütün topluluklarda gözlemlendiğini vurguladı.
TÜRKLERİN TECRÜBLERİNDEN FAYDALANILMASI GEREK
Dr. Ünalan Türkiye’nin seküler ve demokratik sitem tecrübesinin de Arap topluluklara göre örnek olacak düzeyde olduğunu belirterek Türkiye ve Türklerin demokrasi tecrübelerinden mutlaka faydanılması gerektiğini vurguladı. Dr. Ünalan Arapça ve Berberi kültürünün gelişmesinin de radikalleşmeye karşı bir önlem olabileceğini ifade ederek, Faslıları Türkler örneğinde olduğu gibi ulusal kültürlerine ve dillerine sahip çıkmaya davet etti.
FASLI GENÇLER TERÖRE BULAŞIYOR
Demokrasi kuramlarını anlatarak devam ettiği konuşmasında Dr. Ahmet Ünalan “Bulunduğumuz kavşakta Fas ve Arap toplulukların uzun vadeli planlamalar ışığında demokrasi ve kimlik programları geliştirmesi gerekiyor, aksi takdirde Avrupa’nın çeşitli yerlerinde meydana gelen terör olaylarında Faslı gençlerin öne çıkmasını önlemek üzülerek söylüyorum mümkün olamayacak” dedi.
DİNİN YORUMU VE KRİZLER RADİKALLLEŞTİRİYOR
İlahiyatçı Bazem Dziri’nin Sunni Maliki İslam yorumunu değerlendirdiği konuşmasında, Faslıların ve Kuzey Afrikalı Müslümanların demokratik değerlerle çelişkilerinin dinden kaynaklanmadığını ancak dini yorum ve Arap ülkelerinin içinde bulundukları kriz ortamlarıyla alakalı radikalleşme eğilimlerinin olduğunu ifade etti.
Muhabirce/ DÜSSELDORF