Esas gerginlik gümrükte
Gerginlikten bir zarar gelmez denilmişse, yanlış denilmiştir.
Kıymetli muhabirce okurlarımız, malumunuz Türkiye ile Almanya arasında epeydir siyasi çekişmeler yaşanıyor. Başından beri bu siyasi gerginliğin ceremesini, Almanya`da yaşayan Türk toplumunun çekeceği belliydi.
Şimdi o bunu yapmasaydı, bu bunu söylemeseydi mevzularına girmeden bu sorunu, iki ülke siyasilerine bırakalım ve Almanya`da Türk toplumu için hangi zorlukların baş gösterdiğine bakalım. Söz konusu gerilimden sonra yaşamın her alanında, olup bitenleri sıralamayacağım. Bazı Alman komşular, iş arkadaşları öyle böyle “didilere” de girmeyeceğim. Öne çıkan, bir anlamda acıtan gelişmelere değinmek istiyorum.
Birçok yerde İş ve kiralık ev arayan Türklere Cumhurbaşkanı Erdoğan`a dair siyasi bakışı soruluyor diye duyumlar alıyoruz. Eğer kişi Erdoğan`ı destekliyorum diyorsa, o soruyu soran iş yada ev sahibi, konuşulan işi bozmaktan geri kalmıyor şeklinde ciddi iddialar var. Hemen söyleyelim, doğrusu bunlar çok yakışıksız ve yanlış tutumlar.
YENİ ALTIN 400 EURO`YU GEÇMEMELİ!
Esasen, en günceli olan ve havalimanlarında baş gösteren gümrük uygulamarına gelirsek, buralar çok daha sıkıntılı. Son dönemde havalimanlarında can sıkıcı uygulamalar başlatıldı. Gümrük deyince, hemen aklınıza Türkiye`den getirilen peynir, çökelek, yağ gibi süt ürünlerinin geldiğini tahmin edebiliyorum. Artık peynir, çökelek para etmiyor, varsa en fazla çöpe atılıyor, mevzu da kapanıyor. Şimdilerde işler değişti.
Yazının girişinde bahsettiğim Türkiye ile Almanya`nın siyasi gerginliği, birilerine yeni vazifeler yüklemiş gibi görünüyor. Düsseldorf havalamanında Türkiye`den gelen yolcuları artık, bilinen yeşil üniformalı gümrük memurları yalnız karşılamıyor, beraberinde kalabalık ve silahlı gümrük polisleri de karşılıyor. Kuşkusuz herkesi aramıyorlar ama çok sayıda yolcuyu durduruyorlar.
Türk yolcuların valizleri ve el çantalarında, daha çok altın ve para aranıyor. Gözler değerli eşyalara çevrilince, peynir filan transit geçiyor, yani engel yok. Son İstanbul dönüşümde ben de, bizzat bunlara şahit oldum. Zincir ve bilezikler masaya yatırılıp sayılıyor. Yeni altın varsa, değeri ve gramı hesap edilmeye kadar götürülüyor. Yeri gelmişken, kişi yanında 400 Euro değerinde yeni altını gümrükten vergisiz geçirebiliyor, fazlasının vergi gerektirdiğini de hatırlatalım.
Tamam birileri diyebilir ki, “Ya gümrüklerin kuralları var buna herkes uyarsa, sorun da olmaz” Doğru herkes kurallara uyarsa sorun olmaz, ama anlatmaya çalıştığım bu uygulamalar, sözünü ettiğim gerginlikten kaynaklı olarak uygulamada. Geçmiş yıllarda, olağan üstü bir durum dışında, benzer görüntüler pek yaşanmıyordu. Yine aynı alanda Türk yolcuların valizleri, polis köpekleri ile aranmış ve bu yanlış tutum da basında yer almıştı. Bu kasıtlı gümrük uygulamasının, başka ülke vatandaşlarına da yapıldığını sanmıyorum. Bunun adı da, bilinçli olarak yıldırma politikasıdır. Umarım, yeni yılda benzer uygulamalar sahnelenmez. Yeni yıl demişken, şimdiden 2018 yılının hepimize güzellikler, hayırlar getirmesini diliyorum.
Muhabirce/Temel Elcivan- Almanya