Yeneroğlu endişe edilecek bir durum yok dedi
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Essen`de STK temsilcileriyle bir araya geldi.
T.C. Essen Başkonsolosluğunda, bazı Türk sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya gelen Yeneroğlu, “Vatandaşlarımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Konferansı (AGİK) sözleşmesi gereği mal varlığı bilgilerinin Avrupa Ülkeleri ile paylaşılacağı yaygarasına inanmasınlar dedi” dedi. Yeneroğlu, ayrıca, Türkiye`den emeklilik meseleleri, artan ırkçılık olayları ve Türkçenin önemi gibi özel açıklamalarda bulundu.
Sosyal yardım alanların endişe etmesini gerektiren durum yok
Bir soru üzerine Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Konferansı (AGİK) mevzuat anlaşması hakkında açıklamalarda bulunan Yeneroğlu; “Anlaşmanın içeriği ile ilgili yurt dışında maalesef uzman olarak birçok noktada demeç veren arkadaşlara ben şaşırıyorum herhalde bunlar anlaşmayı okumamıştır diye düşünüyorum. Çünkü anlaşmanın meselesi karşılıklı olarak vergi konularında idari yardımlaşma. Yani bu mevzuatta zaten çok açık bir biçimde yazıyor kredi kurumları, banka ile ilgili konularla ilgili hesabın olduğuna dair bilgiler verilebilir. Ama ne zaman verilebilir. Mesela deniliyor ki işte 2018`in ocak ayı itibarlı böyle bir paylaşımda bulunulacak. Öyle bir şey söz konusu değil bir kere anlaşmanın 6. maddesinde hangi şartlarda hangi ülkeyle bilgilerin paylaşılacağı özel bir anlaşmaya tabi olduğu açıkça belirtilmiş. Dolayısıyla şu anda Türkiye çerçeve anlaşma üzerine özellikle herhangi bir ülkeyle ilgili yani 4. maddede belirtilen hangi bilgilerin paylaşılacağı ile ilgili bir anlaşma yapmamış. O açıdan yani şimdi 2018`in 1 Ocak itibariyle herhangi bir ülkeyle herhangi bir bilgi paylaşımı kesinlikle söz konusu değil.
Kişisel Verileri Koruma Kanunu çıkartıldı
Bunun ötesinde Türkiye böyle bir bilgiye hangi ülkeyle paylaşırsa, bunun ilk tarihi zaten yine anlaşmada belirtildiği gibi 2018`in ortası. Geriye dönük olarak da 2017`nin temmuz ayı itibariyle paylaşımda bulunabilir. Bunun ötesinde 10 yıl geriye dönük gibi bir paylaşım zaten sonuç itibarı ile anlaşmalar ruhuna aykırıdır. Yine şu da unutulmaması gerekiyor. Vatandaşlarımızın menfaatlerine aykırı bir durum teşkil edecek bir bilgi paylaşımınız söz konusu olmayacağını defaatle ifade ettik. Burada da özellikle şunu da vurgulamak istiyorum bunun yasal dayanağının de oluşturduk. Geçen yıl yine Kişisel Verileri Koruma Kanunu çıkarttık kişisel verileri koruma kanununda da vatandaşlarımızın menfaatlerine aykırı bir bilgi paylaşımının yurtdışıyla söz konusu olmayacağını bu çerçevede de vatandaşlarımızın menfaatlerine aykırı olup olmaması ile ilgili kuşkunun olması veyahut soru işaretlerinin olması durumunda kişisel verileri koruma kurulu birlikte durum değerlendirilecek. Hangi bilgilerin paylaşılıp, paylaşılmayacağı vatandaşımızı menfaatine aykırı olup olmayacağına göre şekillenecek. Vatandaşlarımızın öyle endişe etmelerini gerektiren bir durum zaten yok. Kamuoyunda paylaşılan bilgilerin çok büyük bir bölümü yanlış ve gerçek dışıdır” dedi.
Yurt dışı emeklilerimizin meselesi çetrefilli
Yeneroğlu yurtdışı emekliliği ile ilgili yaptığı açıklamada; “Vatandaşlarımızın yarım gün çalışabilecekleri şekilde bir düzenleme yapma konusunda bir irade beyanında bulunmuştuk. Bunun gereği de ilgili çalışmalar sürüyor. Emeklilerimizin meselesi çetrefilli sorunlu bir alan. Yurtdışında meseleyi sadece Almanya olarak düşünmemek lazım. Türkiye`nin yurt dışında 500`un üzerinde vatandaşın yaşadığı 57 ülke var. Bunun tamamını bir şekilde dikkate alacaksınız. Bu bağlamda yarım gün çalışma olanakları sağlamaya çalışırken, aynı zamanda ilgili ülkelerin (yurt dışı) Sosyal Sigortalar Kurumu`nu finanse edecek bir noktaya gelmemesi gerektiğini de düşünüyoruz. Allah`a şükür son 15 yılda olağanüstü bir yol kat ettik. Ama buna rağmen Almanya bizden daha zengin bir ülke dolayısıyla Türkiye`den verilen emekli aylıklarının burada sosyal yardım çerçevesinde değerlendirip burada sosyal yardım kasalarını finanse etme gibi bir durumda, bir pozisyonda olmak istemiyoruz. Komplike bir mesele olduğu için de detaylı üzerinde durulması gerekiyor. Vatandaşlarımız şunu da unutmamalı. Türkiye dünyada yurtdışındaki kendi vatandaşına emeklilik imkânı sunan tek ülke.
Kurumsal ırkçılık var
Yeneroğlu, Almanya`da var olan ırkçılığın önemsenmemesi, ciddiye alınmaması ve bu konuda mücadele edilmemesinin kabul edilemeyeceğini, polis, emniyet ve istihbarat teşkilatları içerisinde Müslümanlara yönelik saldırılara hassasiyet gösterilmemesinin de kurumsal ırkçılığın var olduğunu açık şekilde gözler önüne serdiğini ifade etti.
Almanya`da camilere saldırı olduğu zaman bir belediye başkanı, bir milletvekili veya bir yetkilinin o camiye gidip dayanışma göstermediğini kaydeden Yeneroğlu, basının saldırıyı yazmamasının ve polisin saldırıları suç olarak değerlendirmemesinin üzüntü verici olduğunu vurguladı.
Almanya`da 8`i Türk 10 kişiyi öldüren ve farklı suçlara karışan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasına da değinen Yeneroğlu, “Bu hafta NSU cinayetlerinin ortaya çıkışının 6. yılındayız. NSU cinayeti davasında şahitlerin birden ölmesi, en az 6 bazı verilere göre 8 şahit oldu. Bunun dışında kayıtların ortaya çıkarılmaması, istihbarat bünyesindeki dosyaların 120 yıl kapatılması gibi gerçekten Almanya`nın hukuk devleti yapısına hiç yakışmayacak biçimde bazı adımlar söz konusu. Irkçı saldırıların eskiden dazlaklar tarafından yapıldığını aktaran Yeneroğlu, “Ama şimdi ırkçılık Almanya`da toplumsal merkeze inmiş, siyasal kültüre dönüşmüş vaziyette. Dolayısıyla bugün Müslümanlara karşı saldırı yapanlar her kesimden insanlar olabiliyor, o açıdan çok daha ciddi bir sorunla karşı karşıyayız.” diye konuştu.
Türkçe yayın yapan medya organlarına destek için arayış içindeyiz
Yeneroğlu Türkçenin yaşatılması ile ilgili yapılması gereken konuları sivil toplum kurumları ile paylaştığını söyleyip, medyanın önemli rolünü söyledikten sonra, gazetecilerden gelen Türkçe yayın yapan organlar finansal sıkıntı içerisinde çözüm çalışmalarınız var mı sorusuna? Bununla ilgili bir kanun teklifi hazırladık. Aynı kanun teklifi içerisinde de yurt dışına yönelik Basın İlan Kurumu aracılığıyla ilanlar verilmesinin de önünün açılması hedefliyoruz. Türkiye`deki kamu kurumlarının yurt dışına yönelik birçok çalışması var. Bunlarla ilgili ilan reklam verme hususunda yasal engelin aşılması konusu ile ilgili bir kanun teklifinde bulunduk. Eğer biz bunu kabul ettirebilirsek özellikle, yani resmî kurumların ilanlarında yurt dışında da yer edinmesini sağlamış olacağız. Bu anlamda bir katkıda bulunmuş olacağız. Ama işin esası, Türkçe okuma kabiliyeti bugün itibarıyla maalesef yurt dışında çok ciddi bir sorun. Buna yönelik de çalışmalar yapmamız gerekiyor.
Murat Pehlivan/ Essen