Haberler
geç kalınmış ölümler
oyuklarımda acının en derin hırsı;
kuytusunda bir çukura yaslanmış,
ağan mavinin tekrarındayım…
su uykularında tenime sürünen saydam çiçek,
unutturuyorsun diri etlerime saplı yol üşümelerini…
karanlığın tene bulandığı yerden,
dünü unutmuşçasına,
geriye koşarak
yarıladığımsın …
akşamüstlerine çökmüş kederlere siperlenirken
ne çok yusuf kuyuları kalplerimizde,
ne çok efkârlardan geçiyoruz, değil mi azra?
kuşların kalbine bir ipucu bırak,
saklı sanılacak yoksa içimizden geçen zaman…
yağmurların hatırına suskun;
kalbin en uzak ihtimal azra…
giz karası ölümlerin ucunda iki boz nehir olsun
kavuşmayı bekleyen…
toprağı avuçlayıp diğer ele sarılır gibi zamansız,
ya çok erken ölümlerdi azra,
ya da çok geç kalınmış…
Josef Kılçıksız
Haziran, 2017- Fransa