seni arıyorum
yalnız yürüyüşün şiirisin,
bir kanım kadar uyutulmuş noksan gökyüzünün serin gelinciği
ve gümüş tuzun alnındaki bakır leke…
anın bu çocuksu kavranışı içinde,
rüyanın ortasında olduğu gibi
seni anıyorum…
sessizlik çamur rengi;
pus çökmüş gürültülü liman kentlerine…
orada
çürük ve sayrı şişmiş batık kadavraları;
orada
kemikten sıyrılan etin hafızası; hep aynı şeyi yazıyor zaman…
usum her bilinmezin ardında, ona aldanan…
ondan başka bir ruh ödünç alıp
seni arıyorum…
burası
göğün hemen arkasındaki yer,
burada
yarasını aynada büyüten
bakışı delinmiş hayaletler, aynı karede yer alıyoruz…
gölgen
deniz-yeşili, bir balık kadar çılgın ve
sen
içimden geçen derin akıntıların saçlarında
deniz ve dalganın gizlice bildiği kalkışma…
buruşuk cümlelerle yazmak sana,
tüm zaman kiplerinde edilgen…
dünyaya en uzak pencereden
seni arıyorum…
Josef Kılçıksız
Mayıs, 2017, Fransa