Haberler

Türkiye`ye mektup

Sevgili Muhabirce.de okuyucusu

Bu mektubu senin aracılığınla Türkiyeye yazıyorum. Bugün 19 mart 2017 pazar. Alman Tv kanalı sat 1 de bir haber yayımlandı.

Bu mektubun nedeni de bu haber. Önce haberi aktarayım sonra devam edeyim.

Sunucunun ağzından.

(Erdogan Merkeli Almanya’nın en karanlık tarihine geri dönmekle ve Almanyadaki türk kardeşlerine davranış seklini elestiriyor.

Merkel’e hitaben: Merkel sen de bu durumda nazi metodlari uyguluyorsun, Almanyadaki kardeslerime,

bakanlarıma ve milletvekillerime karsi ayrıca Avrupa toplama kampları ve gaz odalarını yeniden degerlendiriyor, sakın aklından bile gecirme cesaret bile etme.

bir yorumcu:  Erdogan bir düsmanının altını cizmesi gerekiyor.

Avrupa- merkel , oy toplamak icin . Kaybetmekten o kadar korkuyorki, artik ne akraba nede arkadas tanıyor.)

Söylenen bunlar.

Bunları duyunca dondum kaldım. Şok oldum.

(Eğer Türkiyede bu oylama olmasaydı bu cümleler kurulup söylenirmiydi ki) diye mırıldandım.

Sonra biraz kendime gelince de bu mektubu yazayım dedim.

Şunu belirteyim; bizim sorunlarımız bizden dinlenir ve Ülkelerde diplomasi denen bir kurum var.

Onlar aracılığı ile sorunlar gerekli şekilde çözülür. Ben televizyonlardan bağırarak ülkeler arası çözülen sorun görmedim.

Ama şunu gördüm. Her bağırma içeride, halklar arsında gerginlik yarattı. bir de şu var. İçeride yapılacak seçimler dışarıya yansıtıldığında. Kazananın da kaybedenin de zararı bize dokunuyor.

Seçim geçiyor sizler duruluyorsunuz. Bizler yurtdışında diger komşularımızla yüz yüzeyiz.

Başlatılan sürtüşmelerin izleri Zararı giderilemeyecek boyutlarda kalıcı oluyor. Geçici birkaç oy için kalıcı olarak bizi satmayın.

Sevgiler selamlar.

Yunus Işıkoğlu/Almanya

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu