Haberler
Koş
bana çığlığı anlat;
yankının onulmazlığını kırgın yağmur sokaklarında…
ölülerin etini kemiren sessizliğin sıkıntısını
ve topraktaki bükülüşü anlat…
bütün kuşatmalar ezberimde
ve nice denizsiz kent…
eski yüzlü demir gürültüsü içinde
bir ayrıntıydı an ve
üşüyordu raylar…
sular boğarken susuşlarımı, azalarak ölürüm bilmezsin…
iz belledim vapur penceresini batan günün içinde;
gitmek kolaylığıyla,
yanılgı ve aldanışları iz belledim…
saklım benim,
hafızanı arkanda bırak ve arkana bakmadan koş…
unutarak alnındaki serin gölgeleri ve
irili ufaklı bütün çakıl taşlarını bağışlayarak denizin gizine,
şöyle dirlik içinde geniş bir nefes alıp
duraksamadan koş…
Josef Kılçıksız, Mart, 2017, Fransa