kalbini kırdığım balık
aynalar çirkinliğimden öper beni…
hayat küçülüp sahra büyür gözümde;
elimden tutsan, çölü birlikte geçsek,
aramızdan belki çekilir kum, taneleriyle ölçülüyor ayrılıklar;
bütün kalbini veren bir akşam şarkısında, sarılmamışlıktan…
kan uçurumun sonsuz çağrısı, içime dipsiz düşüş,
ağışı gözlerinin buğusunda bulut,
yaz göklerinde kendini gemleyen su…
evsiz olmak ne kötü bir duygu, beni yanına alsana;
bir yuvam vardı şuracıkta, gömüldüğüm yere yakın…
buhara’ya götür beni, bir tayın sırtında yıkarsın;
bakarsın loş bir ışık ağarır alnımda;
ben’imden ırağa
elinden geldiğince uzayarak…
sen olmadan toprak muhteris;
kil yalnızlığı kalkmıyor üstümden…
beni öpmesen,
alnımda bir gül susar,
sakallarım uzar güz kuşkularında…
harami kervanları basar içimi,
gecenin karası is döker;
sis,
katı bir duvar gibi durur aramızda…
güzel bir denizle başlamaz mevsim…
balığın acısı sudandır, bilirim;
taşkın tinler tepinir senelerdir, dalganın buruşturduğu pullarında…
onun kalbini kırdım;
özür dilerim…
Josef Kılçıksız, Ocak, 2017, Fransa