Haberler

bekle ve içinde kal

seni kucaklamak, bu gerçekliği burada,

bu suyla cam arasına saklı balığı tutmak,

yüzdürmek,

gülümseyen saydamlığında yalnızlığın…

pullarının altında

yumuşacık kalbine değsem, yüzgeçleri yok

kaybettim,

kaydı ellerimden…

o kadar tanıdık ve karşı konulmaz yumuşaklıkta

şu taşıdığım biçim;

çizemiyorum hatlarını…

ya ben hiç olmamışsam, üzülür müydün yokluğuma?

aralığımız nereden baksan koca bir yitiklik,

bu mesafeden çağırsa, sesi yanar insanın…

 

istiridyelerin içine saklı

affedişlerimiz oldu, vazgeçişlerimiz…

tuz yürüdü içine;

çatlamış sert kabuk koruyamadı ümit dolu soluğu;

ne çıkar sanki rüzgar sansalar beni,

körüklesem alevini,

kuytudaki sıcak küllerine ulaşsam,

fark etsem beni ne kadar özlediğini…

bir ayna olsan ve yansısa gölgelerim içinden,

ayna buğulandıkça unutmasan

o sevdalı sığırcığı fırtınada…

umudu başa sarsan;

kanamaları pıhtılaşsa zamanın…

incinsen,

kırılsan,

silikleşse karanlık,

kırıklarına vuran ışığın rahmetiyle…

ay vazgeçse med'den ve acısa cezire

gitmesen

gitmesen…

su nasıl yırtıldı anlat deseler,

onca gemi nasıl çarptı yalnızlığın kıyısına,

anlatamam…

hadi anlat deseler,

anlam nasıl sızdı boşluğa sözün kabuğundan,

kelam nasıl yitirdi büyüsünü …

kırık dökük rayların üstünde

birbirinin arkasına biriken yük vagonlarıyla

nasıl attı, sürekliliğin nabzı…

bir yabancıya bakar gibi susma bana

şu özel andan önce geleni zar zor hatırlıyoruz

bekle ve için(m)de kal…

Josef Kılçıksız, Ocak, 2017, Fransa

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu