Haberler

terinin tuzunda ben vardım

dünyanın ruhsuzluğu üstüne 
sana mektuplar yazdım…
ses ölmüştü
suskun dağlar gördüm 
sevinin ıssız yurdunda… 
yaramla kan arasında
rüzgar kabukları gördüm
uzakların sustuğu…
çölün teninde kumun rüyasına
yolculuk vardı
unutmadım simyasını bakır atların…
suyu aramaz oldum 
duruluğuna yaslayınca alnımı…

bir gün
birbirine sürtündü metal
demir bakıra değdi
tan yerini yaktı
turuncu kıvılcım…
küllerimde aradım
ateşin sızısına bıraktığım 
gölgelerini…
sen gidince anladım
aşkın ufkunda ten çiçeğinin
neden bu kadar kırmızı koktuğunu…
her sabah
yüzümü teninle yıkadım
terinin tuzunda biraz da ben vardım…

Josef Kılçıksız/ Stokholm

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu