Almanya’da mülteci krizi toplantısı
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, birçok ülkenin sığınmacılara sırt çevirmesine tepki göstererek, “8 ülke tüm dünyadaki mültecilerin yarısına ev sahipliği yapıyor. Bağışçı 8 ülke, tüm yardımların yüzde 70’ini, 80’ini yapıyor. Böyle devam edemeyiz.” dedi.
Almanya Dışişleri Frank-Walter Steinmeier’in ev sahipliğinde Berlin’de, uluslararası kuruluşların temsilcilerini bir araya getiren mülteci krizi konulu toplantı yapıldı.
Dışişleri Bakanlığının Resmi Konukevi Villa Borsig’de düzenlenen toplantıya, BM Mülteciler Yüksek Komiseri Grandi, AB Komisyonu’nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü William Lacy Swing, BM Uluslararası Göç Özel Temsilcisi Peter Sutherland, Dünya Bankası İdari Direktörü Yang Shaolin ile Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu (IFRC) Genel Sekreteri Elhadj As Sy katıldı.
Düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Grandi, devletlerin sığınmacılar için yeterli yardım yapmamasını eleştirdi.
Bu yıl dünya genelinde sığınmacı sayısının yüzde 10 artış göstermesini beklediklerini ifade eden Grandi, bunun küresel bir sorun olduğunu, küresel sorumluluk gerektirdiğini vurguladı.
Tüm ülkelerden daha fazla sorumluluk üstlenmesini istediklerini dile getiren Grandi, “8 ülke tüm dünyadaki mültecilerin yarısına ev sahipliği yapıyor. Bağışçı 8 ülke, tüm yardımların yüzde 70’ini, 80’ini yapıyor. Böyle devam edemeyiz. Bunun daha adil şekilde yayılması gerekiyor. Çünkü bu tüm dünyayı ilgilendiren bir olgu, bir sorun, bir konudur.” şeklinde konuştu.
Yabancı düşmanlığı AB değerlerine karşı bir tehdit
Toplantıya katılan BM Uluslararası Göç Özel Temsilcisi Sutherland, Avrupa ülkelerinde yükselen mülteci karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı konusunda uyarılarda bulunurken, bu hareketlerin BM’nin ve Avrupa Birliği'nin (AB) temel değerlerine karşı tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Avrupa devletlerinin mülteci krizinde sorumluluklarını yerine getirmediklerini söyleyen Sutherland, “Papa’nın beraberinde uçağıyla getirdiği mülteci sayısı, AB üyesi 21 ülkenin kabul ettiği Suriyelilerden daha fazla. Bu utanç verici.” ifadesini kullandı.
Sutherland, Avrupa hükümetlerinin oy kaygısıyla milliyetçi söylemler kullanmaya başladığına, bunun insani değerleri hiçe sayan popülist hareketleri daha da güçlendirdiğine dikkati çekti.
Avrupa’nın 10 yıl sonra 10 milyon işçiye ihtiyacı olacak
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Avramopoulos da AB’nin geleceği açısından mülteci krizinin, ekonomik krizden çok daha ciddi bir tehlike olduğunu vurguladı.
AB’yi oluşturan değerlerin, üye ülkelerin sorumluluklarına sahip çıkmasını, diğer üyelerle dayanışma içinde olmasını gerektirdiğini ifade eden Avramopoulos, sığınmacı akınıyla Avrupa ülkelerinde yabancı düşmanlığının, mülteci karşıtlığının artması konusunda uyarıda bulundu.
Avramopoulos, “Bugün Avrupa’yı tehdit eden gelişmeler, yükselen popülist hareketler, milliyetçilik ve yabancı düşmanlığıdır.” dedi.
AB’nin üye ülkelere gelen sığınmacılar için entegrasyon programlarına ağırlık vermesi, insan kaçakçılığına son vermek için de yasal yollardan AB’ye göç imkanlarının sağlanması gerektiğini belirten Avramopoulos, “Gelecekte Avrupa’nın göçmenlere ihtiyacı olacak. Yaptığımız çalışmalar şunu gösteriyor: Avrupa’nın 10 yıl sonra yaklaşık 10 milyon işçiye, göçmene ihtiyacı olacak. Bizim nitelikli iş gücüne ihtiyacımız olacak.” şeklinde konuştu.
Avramopoulos, AB ile Türkiye arasında mutabakatın olumlu sonuçlar vermeye başladığının altını çizerken, AB’nin sığınmacı krizinin aşılması konusunda belirlediği hedeflerde ilerleme sağladığını ancak daha atılması gereken adımlar bulunduğunu bildirdi.
Almanya’nın sığınmacı krizi süresince izlediği açık kapı politikasını ve yaklaşık bir milyon sığınmacıyı kabul etmesini öven AB Komiseri, “Almanya bu alanda bir rol modeli olmuştur, temel bir aktör olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Almanya yardımlarını artırıyor
Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier de ortak basın toplantısında, ülkesinin sığınmacılara yardımlarını arttırarak sürdüreceğini söyledi.
Dünya genelinde 65 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığına işaret eden Steinmeier, Almanya’nın halen sığınmacılara yardım sağlayan üçüncü büyük bağışçı ülke olduğunu, Suriyeli sığınmacılar için yardımlarının 2 milyar avroyu aştığını kaydetti.
Alman Bakan, uluslararası toplumun sığınmacıların sorunlarına daha ciddi şekilde eğilmesi gerektiğini, somut önerileri yaşama geçirmesi gerektiğini belirterek, Berlin’deki toplantıda çeşitli önerileri ele aldıklarını aktardı.
Berlin’de Göç Veri Merkezi kurulacak
Kaçak yollarla Avrupa’ya gelmek isteyen sığınmacıları, doğru olmayan beklentiler, spekülasyonlar ve olası tehlikeler konusunda sosyal medya üzerinden bilgilendirmekte olduklarını ifade eden Steinmeier, bu programları daha da geliştirmek istediklerini dile getirdi.
Steinmeier ayrıca, sığınmacı akınlarını, mülteci hareketlerini daha iyi takip edebilmek amacıyla, Berlin’de bir merkez oluşturulacağını bildirdi.
Alman Bakan, “Göçün yönetilebilmesi, kontrol edilebilmesi için güvenilir bilgilere ihtiyacımız var. Uluslararası Göç Örgütü’nün bu amaçla Berlin’de, Küresel Göç Veri Analiz Merkezi kuracak olmasından memnuniyet duyuyorum.” dedi.
Steinmeier, BM, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve diğer uluslararası kuruluşların işbirliği yapacağı bu merkezin kuruluşuna, Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından da mali katkı sağlanacağını ifade etti.
Alman Bakan, toplantıda ele aldıkları diğer konuların, sığınmacıların entegrasyonunda iş dünyasının rolü ve sığınmacı gençler için burs programlarının geliştirilmesi olduğunu aktardı.
Muhabirce/ AA- Berlin