Avrupa Ortadoğu`dan bağımsız değil!
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Mogherini, nükleer müzakerelerde geçen sene ve bu sene uzun saatler süren görüşmeler yaptıklarını, İran'ın nükleer programı ile ilgili uzlaşmanın Temmuz 2015'te yapıldığını anımsattı.
Mogherini: İranla diplomasi çözüm sağladı
52. Münih Güvenlik Konferansı'nda konuşan Mogherini, İran’la nükleer görüşmelerin 2003 yılında başladığını ve pazarlıkların 12 yıllık sürede tamamlandığını hatırlatarak, ”Temmuzda görüşmelerde başarılı olduk. Çünkü siyasi liderler ciddi bir diplomatik sürece girmeye karar verdi. İran'daki müzakereler, diplomasinin taraflar arasında çözüm sağladığını kanıtladı” diye konuştu.
Diplomaside çok yönlü görüşmelerin ve kazan-kazan modellerinin işe yaradığına dikkati çeken Mogherini, “Geçen yıl görüşmelerde herkesin kırmızı çizgisi vardı. Ama bu görüşmelerde herkesin kazancı oldu ve anlaşma sağlandı. Çünkü bundan herkes bir fayda sağladı” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa İran'la ilişkilere önem veriyor
Mogherini, İran'ı anlaşma sonrası ziyaret ettiğini belirterek, “Avrupa, geçmişte İran’ın başlıca ortaklarından biri olmuştur. Biz bunun tekrar böyle olmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif’in gelecek pazartesi Brüksel’e geleceğine işaret eden Mogherini, “İran’la ikili görüşmelerde bulunacağız. Burada, yatırım, ekonomi, ticaret, finans gibi konularla birlikte kültür konuları da görüşülecek. Avrupa, İran’la ikili ilişkilere büyük önem veriyor” dedi.
Mogherini, Suriye'de beş yıl süren savaştan sonra önceki aralık ayında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ortak aldığı bir karar olduğuna dikkati çekerek, “Tüm bölge aktörleri işbirliği yapar ve çıkarları örtüşürse Suriye’de yeni şeyler yapma potansiyeli var. Avrupa’da bu bölgenin bir parçası. Avrupa olarak Ortadoğu'dan bağımsız değiliz” diye konuştu.
Kazan kazan yaklaşımı
Avrupa‘nın entegrasyon sürecinin yüzyıllar aldığını vurgulayan Mogherini, şunları söyledi:
“Avrupa, uzun yıllar çeşitli güvenlik sorunları yaşadı. Bizim iki dünya savaşımız oldu. Bu dünya savaşları Avrupa’da doğdu ve yayıldı. Biz, bu çatışmaları kazan-kazan yaklaşımı ile aştık. Barış, ortada bir çatışma yok demek değil. Özel hayatta bile çatışma vardır. Barış kapasitesi, güçlü siyasi irade ve koordinasyon mekanizması gerektirir.”
Mogherini, Temmuz 2015'te İran’la yapılan nükleer müzakerelerde anlaşma sağlanması ile ilgili, “İran’la yapılan uzlaşma muhtemel bir çatışmayı engelledi. Bu siyasi cesareti gösterdik. Bu anlaşmayla geleceği beraber inşa edeceğiz” diye konuştu.
Avrupa perspektifinden İran ve Suudi Arabistan arasında muhtemel çatışmaların ve gerginliklerin önlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Mogherini, “Bir denge kurulmalı. Bölge halkı geleceğine karar vermeli. Sünniler ve Şiiler yüzyıllarca bir arada yan yana yaşadı. Bu olabilir. Bu toplum arasında yüzyıllarca siyasi güvenlik meseleleri olmamıştır. Bu mümkündür” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da "Sığınmacı geri mi çevrilmeli? AB ve sığınmacı krizi" konulu panelde bir konuşma yaptı.
Yasa dışı göç durdurulmalı
Çavuşoğlu, yasa dışı göçün durdurulması gerektiğini belirterek, NATO'nun bu konuda desteğinin önemli olduğuna işaret etti. "NATO özellikle Ege Denizi'nde bize yardımcı olacak" ifadesini kullanan Çavuşoğlu, NATO'nun Ege Denizi'ndeki faaliyetlerinin, Almanya, Yunanistan ve Türkiye tarafından koordine edileceğini dile getirdi.
Çavuşoğlu, NATO'nun Ege Denizi'ndeki görevine ilişkin yanlış anlaşılmaların da olduğunu aktararak, sığınmacıların Türk karasularında yakalanması durumda Türk makamlarının, Yunan karasularında yakalanması durumunda ise Yunan makamlarının NATO tarafından bilgilendirileceğini belirtti.
Türkiye 2-3 milyon daha mülteciyi ağırlayamaz
Türkiye'nin yaklaşık 2,5 milyon Suriyeli ve 200 bin Iraklının yanı sıra son günlerde 10 bin kişiyi daha kabul ettiğini aktaran Çavuşoğlu, "Türkiye açık kapı politikasına devam edecek" dedi.
Çavuşoğlu, ancak mülteci krizinin çözümü için AB'nin de yükü paylaşması gerektiğini belirterek, "Açıkçası, Türkiye 2-3 milyon daha mülteciyi ağırlayamaz, bunu kimse yapamaz" dedi.
10 milyar harcandı
Sığınmacılar için Türkiye'nin şu zamana kadar yaklaşık 10 milyar dolar harcadığına işaret eden Çavuşoğlu, AB'nin sığınmacılar için Türkiye'ye sadece 3 milyar avro göndereceğini hatırlattı. Çavuşoğlu, "Son zamanlarda bu paranın Türkiye'ye veya Türkiye bütçesine gideceğine ilişkin haberler görüyorum. Hayır. Bu para direkt Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin ihtiyaçları için kullanılacak" dedi.
Türkiye'nin mülteciler için güvenli bir ülke olup olmadığı konusunda Avrupa'da yapılan tartışmalarla ilgili bir soru üzerine Çavuşoğlu, Türkiye'nin mültecileri son derece insani koşullarda ağırladığını kaydetti.
Muhabirce- AA/ Münih