Duisburg Merkez Camisi`nden mesajlar
Almanya'nın Duisburg kentindeki DİTİB Duisburg Merkez Camisi'nde Eğitim ve Diyalog Merkezi ile birlikte düzenlenen yeni yıl resepsiyonuna, katılım yoğundu.
Sunumunu Eğitim ve Diyalog Merkezi yöneticilerinden Elif Saat'ın yaptığı organizasyon Targobank sponsorluğunda gerçekleşti. Resepsiyona, DİTİB Merkez Cami Derneği Başkanı Necati Mert, Eğitim ve Diyalog Merkezi Başkanı İsmail Komşucuk'un yanısıra Duisburg Anakent Belediye Başkanı Sören Link, Belediye Başkanı Erkan Kocalar, T.C. Düsseldorf Başkonsolosluğu'ndan Konsolos Ahmet Ergen, Din Hizmetleri Ateşesi Ramazan Ilıkkan, Duisburg Uyum Meclisi Başkanı Erkan Üstünay, ve iş, spor, siyaset dünyasından temsilciler ve çeşitliu STK temsilcileri katıldı.
Sadece ibadethane değil
DİTİB Duisburg Merkez Cami Derneği Başkanı Necati Mert, Eğitim ve Diyalog Merkezi Başkanı İsmail Komşucuk, "Yeniyıl resepsiyonumuza hoşgeldiniz. Katılımınız için teşekkür ederiz. Yeniyıl resepsiyonumuz bizim için siyaset, dernek, cemaatler ve iş dünyasından insanların biraraya gelip fikir alışverişinde bulunduğ birbirini daha yakından tanıdığı bir platdormdur, diyerek programın açılışını birlikte yaptı. Başkanlar konuşmalarında DİTİB Merkez Camisi'nin ibadethane olmasının yanısıra bir çok kültürel etkinliğe de ev sahipliği yaptığını belirterek sosyo-kültürel faaliyetlerini anlattılar.
Aşırı akımlara karşı uyanık olunmalı
Türkiye Cumhuriyeti Düsseldorf Konsolosu Ahmet Ergen de konuşmasında "Geride bıraktığımız 2015 yılına baktığımızda dünya açısından basarılı parlak bir yıl olduğunu söyleyemeyiz, dünyada barış ve huzurun bozulduğunu açlığın arttığını insanların kitleler halinde doğup büyüdükleri toprakları terkederek sosyal çalkantılara sebep olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
Camilere yapılan saldırıların sorumlularının da bulunmasını talep eden Konsolos Ergen, "Çok şükür bu saldırılar can kaybına neden olmamıştır ama bu saldırıların devam etmesi ve maalesef saldırganların çoğunun bulunamaması insanlarımızda tedirginliğe yol açmaktadır. Keza Pegida türü oluşumlar bu tedirginliği daha da artırmıştır" diyerek konu ile ilgili hassasiyetlerini ifade etti.
"Öte yandan DAEŞ benzeri aşırı akımlara karşı da uyanık olmak zorundayız. Almanya'da Müslüman gençlerin radikal fikirlere kapılmamasında DİTİB camilerinin etkin rol oynayacağına yürekten inaniyorum. DİTİB camilerinin burada gençlerimizi korumak açısından çok önemli güzel fonksiyonları olacağına eminim" diyerek DİTİB çalışanların görevlerinin önemine işaret etti.
İslam barış dinidir
Konsolos Ergen "Terörün İslam diniyle ilişkilendirilmesi biz Müslümanları üzmektedir. Dünyanın neresinde olursak olalım bu bütün Müslümanaları rencide etmektedir. Oysa bildiğimiz gibi İslam barış dinidir. Terörün dini milliyeti yoktur. İnsanlık suçudur. Son saldırılar da göstermiştir ki, teröre karşı uluslararası işbirliği şarttır bu elzemdir" diyerek İslamın terörle bir ilişkisi olmadığına vurgu yaptı.
Göçmenlere yardım insanlık borcu
Ergen göçmenlerle ilgili olarak da "Bildiğiniz gibi ülkelerindeki savaş, iç karışıklık, ekonomik sebeplerle son zamanlarda cok sayıda göçmen Almanya'ya da gelmiştir. Ülkemizde bu sayı cok daha fazladır. 2.5 milyona yakın sadece Suriye'den gelen mülteci bulunmaktadır. Iraktan, Afganistan'dan gelen göçmenler hariç. Varını yoğunu terkedip canını kurtarmak için Almanya'ya gelen göçmenlerin her alanda yardımlara ihtiyaçları var, sizler bizlerden daha iyi görüyorsunuz. Alman makamlarıyla işbirliği yaparak göçmenlere yardımcı olmalıyız, bu bizim insanlık borcumuzdur. Hoşgörü kültürünün yerleştiği ırkçılık ve İslamofobiye taviz vermeyen bir Alman toplumu sosyal barış ve toplumsal huzurun teminatı olacaktır. Bu bağlamda bugün burada olduğu gibi, gerek burada yerleşik Türklerin gerekse Alman makamlarının birbirimizi tanımaya iletişim kurmaya yönelik daha fazla etkinlik düzenlemesi güzel bir gelişme olacaktır. İnsanlar bilmediği şeyden korkar birbirimizi tanıdıkça daha hoşgörülü olacağız" dedi
Biz Duisburg'uz onlar değil
Bugün burada olmaktan çok mutluyum, davet için çok teşekkür ederim. Ben de geçen yılın kısa bir değerlendirmesini yaparak bu yıl yapılması gerekenlere/olabileceklere değinmek istiyorum sözleriyle konuşmasına başlayan Duisburg Anakent Belediye Başkanı Sören Link de aşırı sağcı eylemler konusuna değindi. "Yeni yıldan önce PEGİDA Duisburg'ta büyük bir gösteri yaptı. Ona karşı yaptığımız gösteride sizlerden pek çok kişi de oradaydı. 4000'den fazla pek çok Duisbuglu ile, Duisburg'un merkezinde/ortasında gösterdik ki, onlar değil "Biz Duisburg'uz", Bizim değerlerimiz Duisburg'u belirliyor, pek çoğu Duisburg dışıdan gelen PEGIDA'nın değil.
Sorunların farkındayız üstüne gidiyoruz
Link "Duisburg'ta elbette herşey güllük gülistanlık değil. Ancak dünyanın hiçbir yerinde, Almanya'da da hiçbir kentte sorunsuz yer yok. Elebtte problemlerimiz var. Insanların olduğu her yerde sürtüşmeler olur. Hele de sorunlu bölgelerde insanların çok olduğu gittikçede nüfus yoğunluğnun arttığı yerlerde elebtte sorunlar var. Bu sorunları görüyoruz, ve çözmek için çalışıyoruz. Birlikte sorunları aşacağız. PEGİDA'ya karşı birlikte yaptığımız gösteriye katılanların bugün de burada aramızda olmasına seviniyorum. Bu benim için çok önemli, kuvvetli bir işaret. Bu benim için hoşgörülü, dünyaya açık, uyumlu, katılımcı bir şehir için birlikte çalıştığımızın, mücadele ettiğimizin bir işareti. Bunun için o zaman orada olanlara tekrar teşekkür ediyorum" sözleriyle de belediyenin sorunların bilincinde olduğunu ve çözüm aradığını vurguladı, gönüllüre teşekkür etti.
Marxloh medyada gereksiz yıpratıldı
Sören Link konuşmasında Yahudi Cemaati tarafından tolerans ve sivil iniyasit çerçevesinde ödüllendirilen Neumühl Girişimi'ne de değinerek, zor şartlar altında, kendileri de nelerle karşılacağını bilmeden, karşılarında "Neumühl'de sığınmacı istemiyoruz" sloganları atanlara karşı, semte yeni gelenlere kucak açan onlara yardım eden, Neumühl'de huzur içinde birlikte yaşam için mücadele eden bu insanların olmasının kendisini sevindirdiğini söyledi Link "Neumühl Inisiyatifinin olması gösteriyor ki, az paramız olmasına rağmen bu bizi engellemiyor. Şehrimizde yaratıcı, gönüllü pek çok insan var, zor durumda bize yardımcı oluyorlar. Bize sığınanlara yardım eli uzatıldığını hissetirenler, kendilerine müteşekkirim. O yüzden bu gece bunu anmak istedim" dedi.
2015'de beni çok rahatsız eden birşeye de değinmek istiyorum diyen Sören Link, No go Areas Marxloh olayını yapay tartışma olarak nitelendirdi. "Beni pek az konu bu kadar sinirlendirir. Çünkü bu yapay olarak medyada abartıldı. Marxloh üzerine medyada günlerce negatif haberler yapıldı, bizim yıllarca burada yaptıklarımızı, başardıklarımızı hiçe sayarak. Bu bize negatif yansıdı. Biz elbette eleştirilen noktaların üzerine gidiyoruz. Polis, zabıta (Ordnungsamt), belediyenin isbirliğiyle girilemeyecek, yada polisin göreve gitmek istemediği bölge bırakmayacağız, bu 'No Go Areas' bunu kabul etmiyoruz. Marxloh'a için hep birlikte çalışıyoruz, çalışacağız. Bu 2015'te animsayacagim en kötü olay. Son olarak 2016'nın ne getireceğini kimse bilemez. Mülteci sayısını tahmin edemem, bu kadar fazla insanın insan onuruna yakışır biçimde ağırlamayı başarabileceğimizi de bilmiyorum, toplumun bunu ne kadar taşıyabileceğini önceden bilemiyorum, ama biz birlikte güçlüyüz, problemleri birlikte çalışarak aşabileceğimizi biliyorum" diyen Link medyaya tepkisini ifade etti.
Muhabirce/ Duisburg