Türkiye bir `başkan`dan çok daha fazlasına sahip
Alman Friedrich Ebert Vakfı (FES), Düsseldorf`ta “Türkiye Nereye Gidiyor” başlığıyla bir toplantı düzenledi. Toplantıya çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, medya mensupları, parti temsilcileri katıldı.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti (KRV) Bilim ve Araştırma Bakanı Svenja Schulze, Deutsche Welle Türkçe Bölümü eski Direktörü Baha Güngör`ün katıldığı toplantıda Friedrich Ebert Vakfı (FES), Türkiye Müdürü Dr. Felix Schmidt, katılımcıları Türkiye`nin güncel, siyasi ve sosyo-ekonomik yapısı hakkında bilgilendirdi.
FES Vakfı Eyalet Bürosu Direktörü Petra Wilke`nin açılış ve program tanıtım konuşmasının ardından KRV Bilim ve Araştırma Bakanı Svenja Schulze, Türkiye Almanya ilişkilerini, özellikle eyalet bazında kısaca özetledi ve Ernst Reuter örneğinde iki ülke arasındaki “bilimsel transferlere” değindi.
Türkiye`de yapılan son genel seçim sonuçlarını ve sonrasındaki gelişmeleri detaylı bir raporla katılımcılara sunan Friedrich Ebert Vakfı Türkiye Müdürü Dr.Felix Schmidt, Kürt sorunu ve açılım sürecindeki gelişmeler, mülteci sorunu, Türkiye AB ve NATO ilişkilerini de kısaca özetledi.
Dr.Schmidt Türkiye`de medyanın durumunu Hürriyet gazetesi ve Nokta dergisini örnek vererek anlattı.
Basın özgürlüğü sıralamasında 129.
Nokta dergisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın şehit cenazesi önünde selfie montajı yüzünden toplatıldığını söyleyen Dr. Schmidt, “Sınır Tanımayan Gazeteciler raporuna göre Türkiye`nin basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 129. sırada olması aslında durumu açıklıyor. 8-9 Eylül gecesi Türkiye`nin saygın gazetelerinden Hürriyet`e yapılan saldırıyı biliyorsunuz. Kapılar kırıldı, taşlandı. Bu saldırılar bir yandan ortamın ne kadar gergin olduğunu gösterirken, asıl endise verici olan bu saldırıları kışkırtanın bir AKP milletvekili olması” sözleriyle saldırıyı anlattı ve AKP miletvekili Abdurrahim Boynukalın`ın saldırı sonrası Hürriyet binası önündeki konuşmasına değindi. Bu eylem sonrasında Boynukalın`a partiden bir tepki gelmediğini aksine Boynukalın`ın AKP divan üyeliğine seçildiğine Doğan Grubu`na da terör örgütü propagandası yapma suçundan dolayı dava açıldığına dikkat çekti.
Sadece “Erdoğan” olarak bakılmamalı
“Şu an durumlar kaygı verici ancak, Türkiye barış içinde huzurlu güçlü bir ülke olursa, Almanya`nın bölgede stratejik açıdan önemli olan bir partneridir” diyen Dr. Schmidt, Türkiye`nin kesinlikle NATO`da kalmasına ve AB müzakerelerinin de kesilmemesi gerektiğine dikkat çekti. “Sonuç olarak Türkiye`ye sadece “Erdoğan olarak bakmamalı, “Erdoğan ne yapıyor” diye sormamalı. Türkiye bir “başkandan” çok daha fazlasına sahip. Türkiye şu anda içerde ve dışarda zor günler geçiriyor olsa da ben iyimserim. Türkiye`de enerjik bir orta sınıf, çok hareketli bir sivil toplum var” diyerek Türkiye konusunda kötümser olunmaması gerektiğini vurguladı.
Türkiye herhangi bir ülke değil
Gazeteci yazar Baha Güngör de “Türkiye herhangi bir ülke değil. Türkiye`ye sadece eleştirenler lazım değil. Türkiye OECD`yi kuran, 1949`da Avrupa Komisyonu üyesi olan bir ülke. Toplantı başlığı `Türkiye nereye gidiyor`, Türkiye yönünü yönünü Avrupaya çevirmis bir ülkedir, onu ortada bırakmak doğru olmaz. Görüşmelerin kesilmesi oradaki demokratik güçleri ortada bırakmak anlamına gelir ki bunu yapmamak lazım” sözleriyle genel bir değerlendirme yaptı. Hürriyet saldırısına da değinen Güngör, “Bu bağlamda Hürriyet bir sembol oldu, basına saldırı bir ülkenin demokrasinin ne kadar ağır yaralar aldığını gösteriyor” şeklinde konuştu.
Hülya Sancak/ Düsseldorf
