Haberler

Destici: BBP Sürpriz yapabilir

Mustafa Destici çeşitli temaslar için Almanya`daydı Parti teşkilatları ve ATB (Avrupa Türk Birliği) örgütleriyle temaslarda bulunmak üzere Almanya`ya gelen Büyük Birlik Partisi Genel Baskanı Mustafa Destici net mesajlar verdi. Destici`ye, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Gürhan ve Avrupa Türk Birliği Genel Başkanı Erol Yazıcıoğlu da eşlik etti. Destici ile yaptığımız söyleşiden başlıklar:

“Biz buraya Almanya`daki Avrupa`daki Büyük Birlik Partisi (BBP) temsilcileri ve 1 kasımda seçimlerde görev alacak parti temsilcilerimizi görevlendirmek üzere geldik. Biz BBP olarak kurulduğumuz günden buyana Almanya başta olmak üzere Avrupa`nın hemen hemen bütün ülkelerinde teşkilatlandık.Hem parti temsilcilerimiz var hem de ATB (Avrupa Türk Birliği ) adı altında  gönül birliği içinde olduğmuz kuruluşlar var.

Partililer BBP adına seçim çalışmaları yapmak için yetkilendirildi Buradaki arkadaşlarımız hem Türk örf ve adetlerini İslam ahlakını manevi değerlerimizi burada yaşatıyorlar, hem de vatandaşlarımızın buradaki hayata entegrasyonu huzuru mutuluğu için üstün bir gayret ortaya koyuyorlar kendilerine teşekkür ediyorum.

Avrupalı Türkün seçilme hakkı yok

BBP olarak Türkiye`de yaklaşan genel seçimlerde 81 vilayetin 85 seçim çevresinde kendi ve adımız, adaylarımız ve amblemimizle seçime katılıyoruz. Avrupa`da yaşayan vatandaşlarımız oy kullanma hakkına sahip oldular ama, Avrupa temsilcisi olarak milletvekili seçilme hakkını maalesef elde edemediler. Biz  BBP olarak geçen seçimlerde bunu önerdik. Türkiye`de ortalama 100 bin seçmene bir milletvekili düşüyor burada da, 100 bin olmayabilir ama daha üstü bir sayıda belli bir milletvekili kontenjaın verilmesi lazım ki, buradaki vatandaşlar da TBMM`ne gelsin, Avrupa`da yaşayan vatandaşların isteklerini problemlerini anlatsınlar ve Avrupalı vatandaşları temsilcileri olarak TBMM`de yer alsınlar.  Yoksa oy kullanmak da elbette kazanılmış bir haktır, Ancak Türkiye`de sadece partiye oy verebiliyorlar, hangi milletvekiline oy verdiklerini bilmiyorlar bu demokrasi adına eksikliktir.  Demokrasi adına kendi temsilcilerini seçmeleri lazım.

Cumhurbaşkanının yetkileri sınırlandırılacak

M.Destici, cumhurbaşkanının yetkilerı sınırlandırılmalı diyor Türkiyedeki gelişmeler Avrupa`daki vatandaşlarımızı birebir ilgilendiriyor, bizi de buradaki vatandasların (ırkçılık, islamofobi vb) problemleri birebir ilgilendiriyor. Biz bugün Türkiye`nin önemli sorununun başkanlık sistemine geçme geçmeme değil, anayasasını demokratikleştirerek parlamenter demokratik sistemi güçlendirmek olduğunu söylüyoruz .

Bunun da yolu, cumhurbaşkanının yetkilerini sınırlandırmak. Yani parlamenter demokrasilerde cumhurbaşkanı hangi yetkilere sahipse –örneğin- Almanya`da, biz de cumhurbaşkanının yetkilerini aynı Almanya cumhurbaşkanının yetkilerine indirelim, parlamenter demokratik sistemin gereğini yapalım. -O zaman- Türkiye`de bu ikilik, yetki kargaşası ortadan kalkar.

Niye Türkiye`de güçlü bir cumhurbaşkanlığı var, çünkü 1980 darbesini yapan paşalar kendileri siyasilere hükmetmek icin Türkiye`yi kendileri yönetmek icin bir çok kurumu (YÖK, yargı) kendi yetkisinde toplamış. Kenan Evren paşa yetkileri kendisinde toplamış. Demokratik sistemlerde bu olmaz. Onlardan sonraki siviller de kendi cumhurbaşkanı olacakları günün hesabını yaparak değiştirmemişler.

Biz tam demokratik parlamenter sistemdeki cumhurbaşkanlığı yetkilerine Almanya cumhurbaşkanlığının seviyesine indireceğiz. Barajı kaldıracağız. Seçim yardımını adil hale getireceğız. Tercihli sistmelerle milletvekilini millete seçtireceğiz. Seçimelerde işbirliğinin önünü yasal olarak kapatacağız ki rahat bir sekilde partiler koalisyon kurabilsin.

Seçimlerd BBP sürpriz yapabilir

BBP seçimlerde sürpriz yapabilir Ben bu seçimde bir sürpriz bekliyorum. Çünkü Türkiye`de geçmiş dönemlerde yaşanan erken seçimlere bakarsanız, Türkiye o seçimlerden hep sürprizle çıkmış. Mesela 2002 yılında yapılan erken seçimde o dönemlerde 1. parti olan DSP % 1 almış, MHP %`de 18 den  8,5 a düşmüş eni kurulan bir parti  34`le tek başına iktidara gelmiş.

İktidar ve muhalefet kendini düşünüyor

Dolayısıyla bu seçimlerde o seviyede olmasa bile sürpriz sonuçlar çıkacağına milletin mutlaka meclistekilere bir ders vereceğini düşünüyorum. Çünkü, muhalefeti de iktidarı da milleti düsünmemişlerdir. Ama en büyük sorumluluk iktidardadır, yani Adalet ve Kalkınma Partisi milleti ülkeyi düşünerek hareket etmemiştir. Kendisi tekrar bir seçime giderek tek başına iktidarın yollarını aramakta.

Aynı şekilde meclisteki muhalefet partileri de koalisyon sürecinde milleti değil de kendilerini düşnerek, `koalisyona girsem acaba kazanı rmıyım kaybeder miyim, partim kazanır mı kaybeder mi hesabı` yapmılardır. Devlet millet kazanır mı hesabı yapmamışlardır. O yüzden bu sürecin sorumluları onlardır.

Millet ders verdi

Millet, 7 haziranda dersin küçüğünü vermsiti 1 kasımda daha büyügünü vereceğini düşünüyorum. Bu anlamda meclis dışında en yüksek oy potansiyeline sahip olan BBP partimizin büyük bir sürpriz yaparak güçlü bir grupla meclise gireceğini düşünüyorum.  Son dönemde artan terör olayları da seçmenin tercihini mutlaka etkileyecektir. Çünkü burada millete çözüm diye sunulan sürecin bir çözümsüzlük- bölünme süreci olduğunu söyleyen paneller yapan, tek siyasi hareket BBP`dir. Bu konuda iktidar da muhalefet de samimi değildir.

Böldürtmeyeceğiz

BBP Gn.Bşk. Mustafa Destici Türkiye bugün zorlu bir sürecin içinden geçiyor ama şunu herkes bilsin ki; PKK`ya destek veren Almanya da, Fransa da, Brüksel de, onların Türkiye`deki işbirlikçileri de bilsin ki,  asla ve kata kardeşliğimizi bozmalarına müsaade etmeyeceğiz, Suriye`deki iç savaş gibi Türkiye`de bir iç savaş çıkaramayacaklar. Hepsi de sunu aklına sonsun ki Türkiye`yi onlara böldürmeyeceğiz. Çünkü biz Kürdüyle Türkmeniyle Çerkeziyle Lazıyla alevisiyle sunnisiyle büyük Türk milleti olarak asla buna izin vermeyecegiz.

Operasyonlar siyasi

Biz BBP olarak basına yapılan saldırıları şiddetle kınadık.  Yanlış bulduğumuzu ifade ettik ve özgür basının yanında olduğumuzu çok net bir şekilde dile getiren siyasi partilerin başında geliyoruz.

Aynı şekilde Türkiye`deki birtakım işadamlarına yapılan operasyonlara da net şekilde tavır koyan bir siyasi partiyiz çünkü hem Batı`da hem Türkiye`de bunun algısı, bu operasyonların hukuki olmaktan ziyade siyasi olduğu noktasında biz de bu konuda hemfikiriz. Dolayısıyla Türkiye`yi yönetenlerin bundan uzak durmaları gerektiğini daha önce de ifade ettik, şimdi de ifade ediyoruz.

Basın özgürlüğünün mutlaka korunması lazım. Burda en dikkat çekici olan şey şu. Bakıyorsunuz iktidar karşısında olan, muhalif olan basına baskı yapılıyo, sanki diğerlerinin eksiği yokmus gibi; kim muhalefetin sesi oluyorsa onlara karşı yapılıyor. Bunun bir an önce terk edilmesi lazım.

Geçmişte PKK`yı övenlere de soruşturma açılsın

Destici: Teröre kim destek veriyorsa karşısındayız En son teröre destek veriyor suçlamalarıyla bazı basın yayın organlarına onların köşe yazaralarına yöneticilerine bir takım soruşturmalar baslatıldı. Biz BBP olarak, teröre kim destek veriyorsa onun karşısındayız, bunu net söylüyorum. Ama burada terör desteği verilmesiyle ilgili bir soruşturma yapilacaksa o zaman şöyle geçmişten başlayacağız. Çözüm sürecinde Apo`yu öven hükümet sözcülerinden, başbakan yardımcılarından, onların basındakı uzantılarından, Apo`yu nasıl övdüklerinden PKK`yı, HDP`yi nasıl övdükleri nasıl şirin gösterdiklerinden başlayarak topyekün hepsiyle ilgili bir soruşturma baslatılması gerekir. Ama bu böyle yapılmıyor, sadece belli bazı basın kuruluşlarına yapılıyorsa biz bunu doğru bulmuyoruz. Türkiye`de bunu net bir  sekilde söyledim yine söylüyorum, bir kere daha o basın kuruluşlarına geçmis olsun diyorum Biz BBP olarak basın ve ifade özgürlüğünün yanındayız.  

Destici: doğru neyse onun yanındayız yanlışı da kim yaparsa yapsın onun karşısındayız. Ama bunun yanında şunu da istiyoruz: Basın mensuplarımızın da basın ahlak ve  ilkelerine uygun hareket etmeleri gerektigine inanıyoruz.  Mesela Nokta dergisinin son sayısında sayın cumhurbaşkanı ile ilgili yapılan bir kapak vardı, onu da tasvip etmiyoruz.  Biz doğru neyse onun yanındayız yanlışı da kim yaparsa yapsın onun karşısındayız.

Son dönemede Hürriyet grubuna yapılan saldırılar bizzat bir siyasi partinin milletvekili ve gençlik kolları başkanının bu olayın içinde olması gerçekten üzüntü ve kaygı verici. Bu da sadece “doğru bulmuyorum` sözleriyle geçistirlemez mutlaka bir yaptırımı olmalı ve hukuk önünde de  bu suçu isleyenlerin mutlaka hukuk önüne cikartilarak hak ettigi cezayı almaları gerekir.

Hülya Sancak/ Duisburg

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu