Erdal Demirkıran: “Herkes anlasın diye yazıyorum”
Astec Kitap ve Kültür Fuarı ile ilgili farklı yazarlardan söz etmiştim. Türkiye`de tanınan ama bizim buralarda pek farkında olmadığımız yazarlardan. Bunlardan ilki Erdal Demirkıran. Bugün ondan söz edeceğim biraz, gerisini kendiniz halledersiniz 
“Sadece apatallar 8 saat uyur” isimli bir kitabı var. İnsan ömrünün üçte biri uykuda geçiyormuş. Ben uykuyu seviyorum,“Sen kaç saat uyuyorsun” diyorum. Herkes uykuyu sever diyor: “Ben çok az uyuyorum, her gece uyumak zorunda değilsin” diyor.
Bazen hiç uyumadığı oluyormuş. Ama benim çok büyük bir hedefim var diyerek hedefini açıklıyor: “10 Mart 2030`da saat 10:27`de savaşları durdurmayı düşündüğüm için az uyuyorum.” Ama bana normal insanlar ne kadar uyur/uyumalı diye sorarsan, ortalama 5 saat uyunsa yeter, diyor.
Almanya (Haan) doğumlu, bir de Gümüşhaneli. 12 yaşında Türkiye`ye dönmüşler. Almanya dışında, Hollanda, Belçika, Fransa gibi ülkelere de fuarlara gelmiş. Bu yıl İskandinav ülkelerinde de gidecekmiş. Daha önce de Astec Kitap Fuarı`na gelmiş ama ben bu sefer “farkettim” ve belki benim gibi farkında olmayalar varsa onlar da Erdal Demirkıran`ın farkında olsunlar diye haber yapalım istedim. 13 kitap yazmış hepsini aldım, kolay okunan kitaplar. Zaten söylüyor herkes anlasın diye yazıyor.
Kitap isimleri provake edici
“Ben dünyanın en akıllı insanıyım” ilk kitabı. “Bir Türk dünyaya bedel iki Türk lak lak eder” bir diğer kitabı. Stant üzerinde kitaplara bakınca hepsi birbirinden provake edici, iddialı isimler… Neden?
“Benim insanları tahrik etmek bunalıma sokmak istediğim zannediliyor ama öyle değil. Bunlar benim içimden gelen isimler… Mesela, `Sen şimdi gidicen ya cehennemin dibine git` bu benim aşk anlayışım. Kazanmanın yollarını anlatmıyorum,`İflas Etmenin Yolları`” diyorum sen tersini yaparsan kazanıyorsun. Yani benim tarzım böyle. `Ben dünyanın en akıllı insanıyım`, `Adam dediğin benim gibi olur` kendine özgüveni anlatan en çılgın kitaplar. `Bütün kadınlar aptal sen hariç` Kadınları anlatıyor ama birini hariç tutuyor; sen. `Azrail`in secde ettiği adam` isimli kitap Kuran`ın romanı. Sadece ayetlerden beslenmiş.
93 yılından itibaren kendi kurduğu öğretinin adı Kashna Felsefesi. Bana ait özel şeylerden oluşan bir felsefe, alıntı yok diyor.. “Bana ışık lazımsa ben güneşi isterim,azla yetinmiyorum” diyor.
Türk insanının okuma alışkanlığı yok diyorum….çok iyimser bir yanıt veriyor:
“Türkiye en çok kitap okunan yer çünkü bir kitabı 5 kişi okuyor. Ancak Türklerin kitaba para verme alışkanlığı yok” diyor. Avrupalı Türklerin kitaba ilgisi olduğunu ve önyargılı olmadıklarını söylüyor. Twitter ve Facebook`un insanların okuma alışkanlığını etkilediğini ve insanların uzun yazıları okumadıklarını belirten Demirkıran, “Artık küçük-kısa yazılar okunuyor, yazarı zorluyor bu ama iyi birşey kötü değil” diyor.
Bir çırpıda okunası…
Şöyle bir göz attım, kitaplara kompleks ve uzun cümlelerle yazmıyor, çok rahat okunabilecek kitaplar yazıyor, “sen”i öne çıkarıyor, özgüvenini irdeliyor, provake ediyor özgüveni geliştirmene yardımcı olmaya çalışıyor. Face`den kafayı kaldırıp kitap okumanın konsantrasyon ve hafıza içın faydalı olduğunu düşünüyorum. Erdal Demirkıran 4 ocağa kadar Rheinberg Astec Kitap ve Kültür Fuarı`nda. Adres yukarda sağda, afişte. 
Hülya Sancak/ Rheinberg
