Gurbette Bir ÖmürHaberler

“Bizim başımıza geldi, başkasına yapılmasın”

Hastane fatura vermedi

DUISBURG- Almanya’nın Duisburg kentinde yaşayan emekli Arslan Çoban, Türkiye’de amaliyat olan ve daha sonra hayatını kaybeden eşi Gülyeter Çoban(82) için İstanbul’da özel hastaneye nakit ödedikleri 688 bin 600 tl’lik tedavi masrafının faturasını alamadıklarını iddia etti.
Çoban ailesinin zor günleri, 5 Haziran 2025 tarihinde Almanya’nın Duisburg kentinde başladı. Kısmi felç geçiren ve eve çağrılan ambulansla hastaneye götürülen evin annesi Gülyeter Çoban, hastanede bir haftadan fazla konuşmakta zorlanıyor, ailesinin ziyaret etmesine de izin verilmiyordu. Daha sonra ziyaret izni alan Çoban Ailesi, Gülyeter Çoban’ın ayak bileğinin üzerine takılı damar yolu iğnesinin etrafında oluşan morlukları sorduklarında, hastane doktorları tarafından doğru dürüst bilgilendirilme yapılmadı. Her geçen süreyle beraber ayaktaki morartı, ayakta büyümeye, kötüleşmeye devam etti. Gülyeter Çoban’ın İkinci kez hastaneye götürülmesinin ardından doktorlar, önce ayak parmakları, sonraki günlerde ise, ayağın dizkapaktan kesilmesi gerektiğini aileye söyledi.
TÜRKİYE’DE SAĞLIK BAKANLIGINA BAŞVURDULAR
Gülyeter Çoban’ın ayağının kesilmesine onay vermeyen Çoban ailesi, çaresizlikten tedavi edilir umuduyla Türkiye Sağlık bakanlığı ile irtibata geçti. Evrakların sunumu, prosödür gereği yapılması gereken işlemlerin takibi derken, Gülyeter Çoban’ın durumu daha da ağırlaştı, ayaktaki morarma çürümeye dönüştü. Sağlık bakanlığını daha fazla bekleyemeyen Aile, Gülyeter Çoban’ın daha da kötüleşen ayağına çare bulmak amacıyla İstanbul’da bir özel hastaneye ulaştı, çareyi orada buluruz diye umutlandı.
“HEM CANIMIZ YANDI, HEM DE PARAMIZ”
„Almanya’da yapılan haksızlığın, yanlışın aynısını, bu sefer Türkiye’de yaptılar” diyen Arslan Çoban, “Alman hastanesinde ayağın kesilmesine karar verdiler, kestirmeyelim dedik, sağlık bakanlığı ile görüştük. Hastamızın transferi için uçak beklememiz gerektiği söylendi. Ama daha fazla bekleyecek durumumuz yoktu. Ayak giderek çürümeye devam ediyordu. Ulaştığımız öxel hastaneden bir profesör doktor yüzde 67 ayağın kesilmesini önleriz dediğinde, kendi imkanlarımızla uçak kiralayıp hastamızı söz konusu hastaneye götürdük. Hastanede yapılan ilk müdehalede damarı açamadılar, 540 bin tl amaliyat ücreti aldılar. Sonra ayak kesilmesi gerekir diyip, 150 bin lira daha vermemizi istediler. Ödemelerin tamamını elden ödedik. “Denize düşen, yılana sarılır” hesabı çaresizlikten istenilenlere uymak zorundaydık. Hastane yönetimi sonradan fatura veririz, siz de sigortanızdan geri almak için telep edersiniz dediler. Çok geçmeden eşim vefat etti. Hastaneden çıkarken masraflar için ödediğimiz paraların faturasını istedik, hastane yetkilileri veremeyiz dediler. Neden vermiyorsunuz dedik, veremeyiz dendi, şaşırdık kaldık. Baştan fatura vereceklerini söylemişlerdi” şeklinde anlattı.
BAŞKA İNSANLARA DA YAPILMASIN DİYE…
Hastasının tedavi olabilmesi için adeta seferber olan, çaresizlikten her şeye katlanan ve hastamız yeterki kurtulsun diye paranın hesabını yapmayan aile, Gülyeter Çoban’ın önce ayağının kesilmesi, ardından hayatını kaybetmesiyle büyük acı yaşadı. Duisburg’ta başlayan çaresizlik, İstanbul’da yaşanan acı sonla kaldı.
“Bizim başımıza geldi, başka insanların başına gelmesin” diyen Arslan Çoban, “hastaneye nakit olarak ödediğimiz masrafların faturasını istedik, alamadık. SGK’ya durumu bildirdik, çocuklarım yazılı müracatta bulundu, bekledik bir sonuç alamadık. Haziran ayından Eylül ayına kadar eşim tedavi olabilsin diye adeta çırpındık, ama ne Almanya’da ne de Türkiye’deki hastanelerde bize, iyi davranılmadı” sözleriyle sitem etti. Muhabirce/ DUİSBURG

Başa dön tuşu