KARAR YAZARKEN

Bence çelişki arz ediyor; daha 1 saat sonrası için plan kurmayı eline yüzüne bulaştıran bir adamın, karar yazması. Neymiş bir daha söyle! Görüşme yapmış da kararını yazıyormuş. O zaman ara ver karar yazmaya anlatacaklarım var.

Bugün şöyle bir plan yapalım ya da yok yok karar alalım; parantez açıyorum “hep yazacak mıyız biraz da alalım” parantezi kapatıyorum. Bak nasıl da kandırdım önce kendimi sonra sizi parantez açıyorum dedim fakat iki nokta üst üste koydum. Konumuza dönecek olursak, herkes bulunduğu semtin en yoksul mahallesine gitsin, bir fırın bulsun kendine ya da eski usul bir bakkal, ekonomik gücü nispetinde para bıraksın ve desin ki: “ Bu ne kadar ekmek alıyorsa bugün Allah rızası için dağıt”. Sonra dönüp arkamdan geldi adam “nerelisin dedi” Cevap vermedim. Çünkü henüz kararı yeni birlikte almıştık o bahse konu fırını/bakkalı keşfetmemiştir.
Dünyanın merkezine, Çorum’a düşerse yolunuz dünyanın en dar sokağına uğramadan geçmeyin. Fakat düşünün o sokak sizin hayal dünyanızdan, öleceğini bile bile bin dereden su taşıyıp yaşamaya çalışmaktan, 9 tahta altından daha dar mı diye. Sonra güvercin yemleyin şafak vaktinde, ayağınızı çaktırmadan yere vurun, kuşlar havalanınca içinizde de ferah havalansın ille da saat kulesi meydanında. Sizin olduğunuz şehirde saat kulesi yok mu? Velev ki dedik, olmasın varsın, içinizde ferahlık olsun da gerisi teferruat.

Nasıl bir çırpınış ki bu hiçbir sosyal medya hesabında paylaşılamıyor, bırakın q klavyeyi dokunmatik tuşlarla dahi yazılamıyor. Parmak uçlarım ile suskunluğu yazdım okudun mu? Sonuç Çorum oteli.

Bu Cuma da tek derdimiz, Cuma namazını nerede kılacağımızın kararsızlığı olsun. Ben de biliyorum küçük şeyleri dert ettiğimi/ettiğini ancak, büyük şeyleri dert edecek kadar gücüm/gücün kalmadı onu da bil istedim. Yürüme mesafesinde dertlerimiz tek yapmamız gereken erken uyanmak bu gafletten. Şimdi kapı çalacak ama sen gir demeden biri içeri girecek, ne yapıyorsun diye sorarsa “Karar yazıyorum”.

Ara sokaklarda kaybolmak vardı şimdi, eski tip çay ocaklarının olduğu coğrafyada. Çay bizim kültürümüze sonradan eklendi ancak abartılı sahiplendik bilgisini de tam şuraya kondurayım. Elimde olsa bir de badem ağacı kondurmak isterdim. Oh biz karar yazarken sen hikâye yaz diye bir sitem çınladı kulağımda, uçak yolculuğundadır diyerek geçiştirdim.

Güzel insan, ortak, yan oda; çok susasım var, susma isteğimi hangi kelimelerle uzun uzadıya yazarak anlatsam. Susma emojisi icat edildi, duygu öldü. İyi bilirdik diyecektik de nasıl bilirsiniz diye soran olmadı. Hayatın geçtiği yerde geçici görev her türlü biter, siz birlikte susabileceğiniz ortaklar, dostlar edinin. Ortakların çoğu birbirine haksızlık eder ön kabulünü de alın yanınıza. Arşivinizde uçuşsun anılar, bir güvercin yakalayın gönlünüzden geçen. Sıfırdan kendini birine anlatmak, sıfırdan dostluk inşa etmek imkânsıza yakınken bir de sıfırdan kendini dinlemek ne kadar mucizeye yakın farkında mısın (soru işareti)

Hep hayaller, hevesler, dualar, hayatlar mı yarım kalacak bugün de kararlar yarım kalsın bir de bu yazı… 31.05.2024-Çorum / G. Güner GÜR