
ESSEN- Almanya’nın Essen kentinde yaṣayan Yorulmaz ailesi, perşembe akşamı evlerinin terasında bir Alman vatandaşının saldırısına uğradı. Polis ҫağıran aile, eve gelen polislerin saldırgan yerine kendilerine karṣı anlayıṣsız tutumu karṣısında ṣaṣkına döndüklerini ve ṣikayetҫi olacaklarını söyledi.
Evinin terasında saldırıya uğrayan dört ҫocuk babası 56 yaṣındaki Abdullah Yorulmaz, „Saldırgandan aldığım darbelerden daha ҫok, ҫağırdığımız polislerin anlayıṣsız ve ayrımcı tavrı, saldırgan yerine bizi azarlayan itip kakan tavrı bana daha ҫok acı verdi“ dedi.
Daha yeni Türkiye tatilinden dönen ve evlerinin terasında kendilerini ziyarete gelen dostlarıyla oturan Yorulmaz ailesi, yan apartamanda oturan ve ҫevreye verdiği rahatsızlıkla bilinen Alman komṣunun saldırısına uğradı. Abdullah Yorulmaz ve eṣi Selma Yorulmaz yaṣadıkları korku dolu anları ve olay gecesini ṣöyle anlattı:
İҪİNDE DEMİR CİSİM OLAN ҪUVALLA DEFALARCA KAFAMA VURDU

„Terasta oturmuṣtuk, etrafı toplamaya baṣladım. Saat gece 23.30 sularıydı. Eṣim ve ҫocuklar iҫeri girmiṣti. Bir ses duydum „kesin sesinizi gelirim oraya!“ Ama ses nerden geliyor kim belli değil. „Kimse gelsin“ dedim ama ciddiye almadım. Yaklaṣık 10- 15 dakika sonra „ben geldim“ diye uzun boylu bir kiṣi elinde patates ҫuvalı gibi bir ṣey iҫinde de ağır bir cisim vardı onunla kafama vurmaya baṣladı. O ҫuvalı sallayarak doğrudan kafama vuruyordu, yere düṣtüm. Kolumla kendimi korumaya ҫalıṣtım, o arada kargaṣa oldu, ҫocuklar eṣim yanıma geldi. Elindeki demir dolu ҫuvalı çok ustaca kullanan adam eṣime de vuracak diye endiṣelendim, art arda vuruyordu o anda can havliyle süpürge, ҫubuk ne bulduysam kendimi korumaya ҫalıṣtım. İlk ṣaṣkınlığı atlattıktan sonra kalktım, kaҫmaya baṣladı arkasından koṣtuk baktık yan apartmana girdi. Biz feryat figan kimse yok mu kimse görmedi mi, polis ҫağırın filan diye bağırıyorduk ama millet ya korktu ya da duymazdan geldi. Ben de „ҫık dıṣarı kimsin neden saldırdın diye“ adamı dıṣarı ҫağırıyordum.
POLİSLER SALDIRGANDAN YANA TUTUM TAKINDI

Bu arada, 4-5 araba kalabalık bir polis ekibi geldi, evi gösterdik polise. Polisler gelince dıṣarı ҫıkan adamın yanında bir de kadın vardı. Polisler önce ona kelepҫe taktılar konuṣtular, ancak kelepҫeyi ҫıkardılar bıraktılar. Baktım adamla güzel güzel konuṣuyorlar yanlarına gitmek istedim polisler etrafımı sardı beni yanlarına bırakmadı, „ne konuṣuyorsunuz bilmek istiyorum“ dedim, beni ite kaka eve sokmaya ҫalıṣtılar.
Olayı duyan komşularımız geldi yanımıza. Polisler, bizim derdimizi dinlemeyip, eşimi, çocuklarımı ite kaka evin içerisine sokmaya çalıştı. Polislerin, kapımıza gelip bize “madem kafana vurdu neden kanama yok, adamdan korkuyorsanız taşınırsınız buradan” gibi sözler sarfetmesi, saldıran adama iyi, suçluymuşuz gibi bize tavırlı tutumları şaşırtıcıydı. Benim kafama aldığım darbeler değil de, bize adil davranılmaması, polisin eṣit davranmaması ayrımcılık yapması benim ҫok zoruma gitti, daha ҫok canım acıdı. Sadece yabancı olduğumuz iҫin suҫluyu korudular, suҫsuz insanları suҫladılar.

Olay anına kadar o adamı görmedik. İki yıldır komşumuz olarak buradaymış. Yıllarımızı verdik bu ülkede, her hangi bir suça karışmadık. Kapımıza polis gelmedi. Adam saldırıp, tehdit edip kaçıyor, bilmiyoruz başkalarına da yaptı mı, polisin kendisini koruma tutumu inandırıcı gibi değil. Planlı saldırı olduğunu düşünüyoruz, adam dövüş tekniğini bilen, elindeki demir cisimleri ustaca kullanan biri. Adamı kelepçeli götürüyor gibi göz boyama yaptılar polisler, ama eli kelepçeli mi emniyete götürüldü bilmiyoruz. Sonrasında hastaneye gittim, darbelere müdehaleler yapıldı ve aldığım raporla hastaneden eve geldim.
TOPLUMA ENTEGRE OLMUṢ ÖRNEK OLMAYA ҪALIṢAN İNSANLARIZ
Biz eğitime, sanata kültüre değer veren sosyal aktivitelere katılan Alman eṣi dostu olan, insanlarız. Ben burada doğdum, ҫocuklarım burada doğdu, okudu, güzel iṣleri var, kendi iṣ yerimiz var. Alman vatandaṣıyız, bu topluma en iyi ṣekilde entegre olmuṣ, örnek olmaya ҫalıṣan, hiҫ bir sorunu olmayan vatandaṣlarız. Bu saldırgan bu mahalleye geldiğinden beri kimsede huzur kalmadı. Yabancıların yoğun olduğu bir mahalle burası. Etrafa bağırıp ҫağırarak korku salmak istiyor. Kimseyle karṣı karṣıya gelmedi. Ama camlara vurup yabancılar defolun diye geceleri bağırıyor. Hayalet gibi görünüp kayboluyor. Bu topluma faydası olmayan böyle tiplerin, baṣarılı huzur iҫinde yaṣayan insanlara zarar vermesine izin verilmemeli, önlem alınmalı.”
Anne Selma Yorulmaz ise, kalp hastası tansiyon hastası olduğunu belirterek ҫok korktuğunu ve endiṣelendiğini söyledi:
ÇOCUKLARIM VE EŞİM İÇİN ÇOK ENDİŞELENİYORUM
“Dört çocuğum var, üçü üniversite öğrencisi. Saldırgan adam, araba garajının giriş kapısını biliyor, arabamızı biliyor, bahçeye çıkmaya korkuyoruz. Huzursuzum, çocuklarımızın sınavları var, sabah altıda evden çıkıyorlar, akşam geç saatte geldikleri oluyor. Adam bahçemizin arka girişini bile biliyor, elini kolunu sallaya sallaya gelip eşime saldırdı. Çocuklarım ve eşim adına çok endişeliyim. Polislere haykırdım, eşimin kronik hastalıkları var diye, komṣular bile polislere benim hasta olduğumu söylediler ama polisler hiç dönüp bakmadılar bile.
Polisin bu tutumu karşısında ben de bir Türk vatandaṣı olarak burada yalnız olmadığımı ve arkamda konsolosluğumuzun olduğunu görmek istedim. Biz bu haksızlığı hak etmedik. Konsolosluğu bilgilendirmek istedim. Başkonsolosluğa ulaştığımızda, hemen pazartesi için bizi davet ettiler, yalnız olmadığımızı hissettik, kendilerine teşekkür ederiz. Gidip, durumumuzu, başımızdan geçenleri anlatacağız kendilerine. Aralarında Almanların da olduğu komşularımız olanlara ve polisin tutumuna inanamadılar. „Saldırgana her hangi bir şey yapmıyorsunuz, karṣımıza geҫmiṣ gülüyor“ dediğimizde polislerin, „Böyle konuşmaya devam ederseniz, sizi biz dava edeceğiz şeklinde konuşmaları inanılmazdı” dedi. Selma Yorulmaz son olarak, “Ṣu bir kaҫ günde yabancı olduğumu ҫok daha fazla hissetim” dedi. Yorulmaz Ailesi, avukatları aracılığı ile şikayetçi olacaklarını ve hukuk yoluyla olayın peşini bırakmayacaklarını ifade etti. Muhabirce/ Hülya Sancak- ESSEN