
DUİSBURG- Almanya’nın Wesel kentinde yaşayan ve sahne hayatına 1984 yılında başlayan ses sanatçısı Fahrettin Güneş, kendine özgü yorumu ile dernek gecelerin ve düğünlerin aranan ismi haline geldi.
Karslı sanatçı Fahrettin Güneş (59) Almanya’da bağlama eşliğinde Anadolu türkülerini 41 yıldır Avrupalı Türkler için seslendiriyor. Babasının evde çaldığı bağlamayla müziğe ilgisinin başladığını belirten Fahrettin Güneş, “İlk düğün sahnem 1984 yılındaydı; Denizlili bir ailenin düğününde çaldım, o gün bugün sahnelerdeyim” dedi.
Altı yaşında müzikle iç içe olmaya başlayan ve yıllardır salonlarda davetlileri eğlendirmeyi başaran Fahrettin Güneş gençlik yıllarında, sahnelere giden yolun basamaklarını şöyle sıraladı: “Müzik çalışmalarımı, 11,12 yaşıma kadar, ufak denemelerle sürdürdüm.

AZER BÜLBÜL İLE AYNI STÜDYODA MÜZİK ÇALIŞMALARI YAPTIK
Daha sonra evimizin bodrumunda oluşturduğumuz yarı profesyonel stüdyoda, müzik çalışmalarına ağırlık verdim. Bir yandan da Wesel şehrinde folklör ekipleriyle müzik çalmaya başlamıştım. Aynı dönemde Azer Bülbül’nün dayısı olan zurnacı Musa’dan ritim eğitimleri alıyordum. 1982 yılında Wesel’de Azer Bülbül ile buluşup, aynı stüdyoda müzik çalışmları yapıyorduk. Evin bodrum katında, Azer Bülbül ile bir ailenin kınasında, birlikte müzik çalmışlığımız bile var. 14 yaşlarında Orhan Gencebay hayranıydım, çoğu vakit Orhan Baba’nın “hatasız kul olmaz” şarkısını okuyordum. 1985 yılında Almanya’dan Ankara giderek, Cüneyt Pakdemirli’den müzik dersleri aldığımda 19 yaşındaydım. Arkara’da üç ay müzik dersleri aldım, farklı kurslara katıldım. Akordiyon dersleri de, aldım. Hatta müzik eğitimi verebilecek eğitim belgesi, sertifika almıştım. 1987 yılında bir kaset çıkarttıktan sonra,1989 yılında Wesel’de tam donanımlı müzik stüdyosu açtım. Stüdyoda sadece kendi müziklerimin altyapılarını değil, müzikle uğraşan, albüm yapan çoğu insanında, müziklerini hazırladık”.

EKMEĞİMİ KAZANDIĞIM İŞ İÇİN ÇOK EMEK VERİYORUM
2007 yılında çektiği “terekeme” video klibi ile daha da dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Fahrettin Güneş iṣini ciddiye aldığını ṣu sözlerle anlattı: “Bazen iki, bazen bir arkadaşımla sahneye çıkıyorum. Bağlama da, akordiyon da çalıyorum. Kırk yıldır sahnelerdeyim, her bölgenin, yörenin müziklerini çalmak durumundayız. Bölgemizin meşhur kaz gecelerin atmosferi bizim işimiz, ama düğünlerde hangi yöreden olduğuna bakarak, düğün gününe kadar müzik taraması yapıyor, müziklerin alt yapılarına çalışıyorum. Ekmeğimi bu işten kazanıyorum, bundan dolayıda işimi ciddiye alıyorum. Farklı yörelerin müziklerini çaldığım düğünlerde, çoğu insan bu bizim ordan mı diye sorabiliyor. Düğünde piste çıkıp oynayan insanların beceri ve temposuna bakarak, müzik seçimi ve tarzı belirliyorum. İnsanlar, çalınan müziği yadırgamasın diye dersime önceden çalışıyorum. İnsanların sevinci, eğlenmesi, beni mutlu ediyor. Önümüzdeki yaklaşık bir bucuk yıl için takvimim dolu.” Muhabirce/ Temel Elcivan- DUİSBURG

