Yarım Elma Essen`i kahkahaya boğdu
Almanya genelinde fenomen haline gelen Yarım Elma Tiyatrosu “Stefanie integriert die Öztürks” (Stefanie Öztürk ailesini entegre ediyor) isimli oyunu haftasonu Essen Katakomben tiyatrosunda sahnelendi.
Yaklaşık 15 yıldır Almanya`da oyunlar sahneye koyan Yarım Elma Tiyatrosu, Murat İşboğa (Baba Ali Öztürk), Cansu Karagöz (Anne), Büşra Harundağ (Zeynep), İsmail Kaygısız (Hakan), Aysun Karagöz (Stefanie), Kemal Demirbilek (Şükrü) kadrosu ile Essen’de Katakomben tiyatrosunda sergilediği 2 perdelik Stefanie Öztürk ailesini entegre ediyor oyunu ile salonu dolduran izleyicileri büyüledi.
Gösteri sonunda, Türklerin Almanya`ya göç sürecini anlatan foto-slayt gösterimi yapıldı. Oyuncu ve yönetmen Murat İşboğa, Almanya`nın artık bizim de vatanımız olduğunu belirterek kısaca, elli yılı aşan göç tarihini anlattı.
İşboğa, “Babalarımız Almanya’ya büyük hayallerle büyük hedeflerle geldiler. Buraya entegre olma süreci geçtikten sonra aileler de geldi. Buraya işçi olarak geldik ve zaman geçti ve artık buraya yerleştik. Almanya ikinci memleket haline geldi. Biz Avrupalı Türkler olarak her iki ülkeyi de çok seviyoruz” dedi.
Almanya`da yaşayan göçmenlerin, Almanca ile ve de günlük yaşamla ilgili yaşadıkları sorunların ve uyum konusunun mizahi bir dille anlatıldığı oyun Türk ve Alman izleyiciler tarafından ayakta alkışandı.
YARIM ELMA 2005 YILINDA DOĞDU
Yarım Elma Tiyatrosu kurucusu yazar, yönetmen-oyuncu Murat İşboğa ve oyuncu Büşra Harundağ ile muhabirimiz Ahmet Elcivan kısa bir söyleşi yaptı.
Edebiyat kültür ve medya bilimleri eğitiminden sonra WDR’de staj yapan ve bir süre de serbest muhabir olarak çalışan İşboğa 2005 yılında ilk tiyatro grubunu kurmuş. 2009 yılından beri de Yarım Elma Tiyatrosu olarak Türkçe Almanca oyunlar sahneliyorlar. Bu arada tiyatro pedagojisi eğitimi da alan Murat İşboğa yazıyor, yönetiyor ve oynuyor.
Ahmet Elcivan: Murat İşboğa’nın yolu tiyatro ile nasıl kesişti?
Murat İşboğa: Çocukluk hayalim değildi ama insan zaman geçtikçe büyüdükçe kendini daha iyi tanıyor, zamanla tiyatroya ait olduğumu anladım. Yaşadığımız toplumda gördüklerimi, Türk Alman ilişkilerini konu alan skeçleri yazmak geldi içimden. Çünkü okulda, futbol takımlarında, bulunduğm farklı ortamlarda gördüklerime yaşadıklarıma kafa yoran insandım. Sonra hepsi kaleme döküldü, ordan da sahneye taşındı.
Elcivan: Oyunlarınızı yazarken nelere dikkat edersiniz?
İşboğa: Skeçleri yazarken dikkat ettiğim konu hem güldürüp hem düşündürmek. Herkesin ailece gelip izleyebileceği oyunlar yazıyorum. Bu benim içın önemli yazrken buna çok dikkat ediyorum
Elcivan: Bir oyun yazmak ne kadar süre alıyor, oyun yazarken bize o sürecin nasıl geliştiğini anlatır mısınız?
İşboğa: Yeni bir oyun daha geliyor. Tarih veriyorum 9 Kasım 2019 da sahnelenecek oyunu daha yazmadım mesela ama herşey şimdiden aklımda. Yani notlarını tutuyorum, dışarıda yemek yerken, araba sürerken, gezerken aklıma gelenleri sürekli not alıp en sonda hepsini birleştirip yazıyorum. Bu tabi 1 ay da alabiliyor, 3 ay da, tamamen oyuna bağlı.
Elcivan: Provalar nasıl geçiyor? Nasıl bir ortamda gelişiyor?
İşboğa: Haftada 1 kere yapıyoruz provaları, çünkü 100 kilometre uzaktan gelen öğrencilerimiz var. Bu kadar severek yapıyoruz bu işi. Aile ortamını kurduk aile gibiyiz biz, bunun da sahneye pozitif yansıdığını düşünüyorum.
Elcivan : Almanya ve Avusturya da sahnlenen oyunlarınızı Türkiye`ye taşımayı düşünüyor musunuz?
İşboğa: Türkiye`ye de taşımayı çok istiyorum. Ekipçe istiyoruz, en önemli hedeflerimizden biri Türkiye`de bir turne gerçekleştirmek.
Elcivan: Film veya dizi projeleriniz olacak mı?
İşboğa: Uzun zamandır tiyatro yapıyoruz. Yeni düşüncelere yeni arayışlara giriyoruz. Yani film yapmadan göçüp gidersem, bir gözüm açık giderim. İlerde mutlaka bu tarz birşeyler yapmak istiyorum. Tarih veremiyoru,, net birşey söyleyemiyorum ama film çekmek istiyorum. “
Mikrofonumuzu, ekipte büyük beğeni toplayan ekibin vazgeçilmezlerinden oyuncu Büşra Harundağ`a da yönelttik ve onun tiyatro serüvenini sorduk.
Elcivan: Büşra Harundağ bize kendinizi ve tiyatro ile nasıl tanıştığınızı anlatır mısınız? “
Büşra Harundağ: Ben çocukluktan beri tiyatroyla ilgileniyordum. Şuan 22 yaşındayım, 12 yaşındayken sosyal medya aracılığı ile Yarım Elma Tiyatrosu kurucusu Murat İşboğa ile irtibata geçip ekibe katılmak istediğimi belirttim. O zamanlar yaşım tutmadığı için bunun mümkün olamayacağını belirtti hocamız. Ve sonra yıllar geçtikten sonra 16 yaşında bir kaç provadan sonra ekibe dahil oldum. Yaklaşık 6 senedir ekipteyim ve burda aile gibiyiz. “
Elcivan: Peki aileniz nasıl tepki verdi, nasıl destek oldular mı?
Harundağ: Ailem her zaman arkamda oldular çok şükür. O konuda kendimi çok şanslı hissediyorum.
Elcivan: İlerde dizi veya film teklifleri geldiğinde kararınız ne olur? “
Harundağ: Profesyonel eğitim alıyorum. Konservatuvarda okuyorum ve film dizi hayalim tabii ki var. Teklif gelirse seve seve kabul ederim.
Elcivan: Bu güzel söyleşi için size teşekkür ederim.
Muhabirce/Söyleşi: Ahmet Elcivan