NPD: “Sevgili düşmanlar”
22 Eylül'de Almanya'da federal seçimler var. Seçimlere hazırlanan ve propaganda mitinglerini düzenleyenler arasında Almanya'nın kapatılması dahi gündeme getirilen NPD- Almanya Nasyonal Demokrasi Partisi de var.
19 ağustosta, Essen, Wuppertal ve Düsseldorf'ta toplatılar düzenleyen NPD'nin Düsseldorf toplantısını izledim. Yolumun üzerindeydi toplantı yeri… Daha önceden farklı bir yeri toplantı yeri olarak Facebook ve kendi internet sayfalarından bildirmiş olsalar da, yoğun polis çemberinde, Ana Tren Garı'nda bir toplantı düzenlediler.
İlk konuşmayı NPD Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Örgütü Başkanı Claus Cremer yaptı. "Heimreise statt, Einreise" NPD'nin ünlü sloganı; evine alacağına evine yolla babında bir slogan…ilticacılara karşı, yabancılara karşı…Giriş verme çıkış ver gibi bir slogan… bunu kullanarak ilticacılara ve yabancılara karşı söylemlerle dolu bir konuşmaydı. Ardından Saksonya Eyalet Milletvekli Andreas Storr bir konuşma yaptı. Konuşmalarına "sevgili dostlar ve sevgili düşmanlar" diye başlayan Storr NPD'liler, seçim söylemini her zamanki gibi, yabancı düşmanlığı üzerine kurdu. Araplar, siyahlar, Türkler,mülteciler; kısaca Almanya'da yaşayan her gruptan, konumdan yabancıyı andılar.
Yabancı düşmanlığı ve Avrupa Birliği karşıtı söylemler
Büyük şehirlerdeki yabancı sayısının çokluğuna, kriminal olayların yabancıların olduğu yerlerde olduğuna, yabancıların hiçbir zaman entegre olamadıklarına, camilerin arttığına vurgu yapan NPD'liler, Avrupa Birliği ve euro karşıtlığı ile de biliniyor. Ülkemiz sadece yabancılaşmakla kalmıyor, soyuluyor ve bu da euro ile yapılıyor diyen , inanmış bir şekilde kısaca diyor ki; kendi para birimi olmayan ekonomisine de hükmedemez. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerin iflas ettiğni anlatıyor ve Almanya'nın Yunanistan'a yardımını kıyasıya eleştiriyor.
İlk bakışta haksız degil, söyledikleri net, anlaşılır, lakin eksik…çok eksik.. Avrupa'nın bu duruma geliş süreci hakkındaki söylemleri eksik…neyse zaten amaç propaganda, kısa ve etkli olanı söyleyip dikkat çekmek, yoksa gerçekler değil. Siyasetçilerin onlarca yıldır yalan söylediğini söylüyor Storr, kendisinden doğruyu söylemesini beklemek…
Almanya'ya Asya'dan Afrika'dan Türkiye'den gelen yabancılar, biz Almanlardan farklıdır bize uyamazlar. Bu çıgın siyaset böyle devam ederse 20- 30 yıl sonra yabancılar bizi yönetecek, yabancı nüfusun gittikçe arttığını neredeyse Alman kalmadığını söylüyor. Onlarca yıldır bu hükümetler (SPD'yi vurguluyor özellikle) bize yalan söylüyor diyor. Onu doğrularcasına sürekli önünden bavullarla çoluk çocuk onlarca türbanlı, siyah saçlı, siyahi, kısaca konuşmasında andığı yabancılar geçiyor…E.. tren istasyonundayız sonuçta aslında normal de..Gülesim geldi bir ara, tesadüfün böylesi, istesen olmaz, keçinin sevmediği ot hikayesi…
NPD'ye karşı gösteri yapanlar arasında Sol Parti flamaları gördüm, bir grup da, anti-faşist organizasyonlardan gelmişti. Onlar da azınlıktı. NPD'liler konuşma yaparken, karşıt gruplar gürültü yaparak konuşmalarını bölmek istedi ancak pek başarılı oldukları söylenemez gürültü kirliliği oldu sadece.
Göstericilerden fazla polis vardı desem yanlış olmaz. Bir ara, Storr konuşmasını yaparken, bir kadın gösterici Storr'a su attı, polis kendisini derdest etti.
Onları dinlerken, şimdi azınlık olduklarını ama çoğunluğa dönüşebileceklerini düşündüm. Almanya'da da ekonomide sıkıntı var, işsizlik yok her yer güllük gülistanlık değil, geçim sıkıntısı var, emeklilik kasaları güven vermiyor, enflasyon -söylenmese de- arttı, herşeyden önemlisi, Almanların doğum oranı çok düşük; tepelerinde 3 çocuk diye sopa sallayan da yok 
…E bu durumda Storr haksız değil…
Ama sonra yine onların söylemlerinden yola çıkarak yok, eğer söyledikleri gibiyse Almanya'da herşey, bunların oyları daha fazla artmaz, sistem içinde marjinal bir eritme potası/ parti olarak kalırlar diye düşündüm…
Haber-yorum: Hülya Sancak/ Düsseldorf
