Haberler

Kılıçdaroğlu`nu yoruyorlar…

Evet, AKP’yi eleştiriyoruz, sağolsunlar eleştirilerimizden faydalanıyorlar, başarı grafikleri gittikçe yükseliyor (!) … Biraz da CHP’ye bakalım diyorum. Bugüne kadar hiç dokunmadım. Ben yorumlarımda önce olanı resmediyorum, sonra fikrimi belirtiyorum.

Türkiye siyaseti ile ilgili konulara sadece Almanya ile ilgisinde giriyorum. Çünkü Türkiye siyaseti AKP’nin Türkiye’de iktidara geldiğinden beri Almanya’da yaşayan Türklerin de gündemine oturdu. Türkiye’deki tüm mezhep, ırk, siyaset ayrışmaları da Almanya’ya yansıdı ya da şöyle söyleyelim; varolan ayrışma çizgileri iyice kalınlaştı. Artık Almanya da Türkiye’deki bir seçim bölgesi denebilir.

Neden geldi?

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 27-28 haziranda bir günlük bir Almanya turu yaptı. Aslında daha 20 gün önce Essen’de büyük buluşma gerçekleşmişti. Bu ziyaret neyin nesiydi.

20 gün önceki büyük buluşmayı CHP- NRW örgütü düzenlemişti. Son seferki bir günlük ziyareti ise Cumhuriyet Halk Platformu Köln Derneği düzenledi. Kılıçdaroğlu gelmeden önce basına bildirilen programda, Kılıçdaroğlu’nun inanç kurum ve kuruluşlarını ziyaret edeceği, işadamları ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle görüşeceği, Almanya’da yaşayan Türklerin sorunları hakkında görüşüleceği belirtiliyordu.

Program uygulandı

Kılıçdaroğlu geldi, ilk akşam işadamlarıyla görüştü, yanına çevresine gelen birtakım sivil toplum kuruluşu temsilcisiyle görüştü, yemek yedi, ertesi gün yine kahvaltıda biraraya geldiler. Kılıçdaroğlu kahvaltı sonrası Köln’e geçti ve burada, Rum, Süryani Kiliselerini ve Köln’deki büyük DİTİB Camisi’ni ziyaret etti.

AABF İhsanoğlu’nu desteklemiyor

Asıl beklenen ve basına kapalı olan görüşme ise Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF)’na yapıldı. Söylenenlere ve çıkan haberlere göre (geçen seferki Büyük Buluşma’ya da destek vermeyen) AABF, bu kez de çatı adayı Ekmelettin İhsanoğlu‘na da destek vermeyeceğini bizzat Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker ifade etmiş.

Simdi gelelim meşhur ne oldu kısmına:

Hiçbirşey olmadı. Olduysa da bu zaten bize yansıyacak birşey değildir. Bizim önümüze konan resme göre,  Kemal Kılıçdaroğlu’na bu geziyi yaptırmak çok doğru bir adım değildi bence. Bu programı partideki milletvekilleri de uygulayabilirdi. Ana muhalefet partisi genel başkanının katılacağı bir program değildi. “Büyük Buluşma” gibi çok kısa zamanda organize edilmiş ve kafa karışıklığına neden olan bir programdı. Ben hastayım bire bir takip edemedim, lakin birşey kaçırdığımı düşünmüyorum.

AKP nasıl neredeyse her ay milletvekillerini Almanya’ya yolluyorsa, kapı kapı gezdiriyorsa, CHP de buna biraz kafa yormalı. Kısa sürelerde kafa karıştıran ağır programlara girmek, şu süreçte CHP’ye zarar veriyor, CHP Genel Başkanı’nı cevabı önceden bilinen sorulara muhatap bırakmak, tavrı önceden belli ve değişmeyecek olan kişi ve kurumlara götürmek, doğru değil.  CHP seçmenin kafasını bulandırmak değil, netleştirmek zorunda.

Prof. Dr. İhsanoğlu değerli bir şahsiyet…

CHP, Prof.Dr. Ekmelettin İhsanoğlu için kendini yıpratmayı göze almış olabilir, lakin bunun da bir sınırı çizilmeli. Bugüne bugün siz AABF’nin size karşı eleştirilerini, tavrını bilmiyorsanız büyük eksiklik, ama bile bile kapısına gidip, geri dönüyorsanız hata. Bu hataya CHP Genel Başkanı’nı ortak etmek bence üzücü bir hata.

Bence cevabı bilinen soruları sormak, sonu belli yollara girmek, açılmayacak kapıları açtırmaya zorlamak, uzanmayacak ele el uzatmak hata. Ha, aksi de iddia edilebilir bunların; o zaman da zamanlamaya dikkat etmeli, tüm hataları aynı anda yapmamalı.

Sorular

Ayrıca CHP çok geç başladığı yurtdışı örgütlenmesinde, bu işi daha önce yapan yapılanmalara bakarak yapsa belki de bu kadar hata olmaz. Mesela bir türlü oturtulamayan Almanya örgütlenmesinin nedeni nedir? Bir eyalet örgütü bir toplantı düzenliyor, ardından başka bir dernekö ayrı bir program düzenliyor, neden ne gerek var, amaç nedir? Yansıtılan birlik değil, tamamen ayrışma, Neden? CHP her organizasyonu bir aceleyle yapıyor, neden?

Türkiye’den dayatma olmamalı

Şimdi, yazı CHP ile ilgili ama bundan sonra yazacaklarım sadece CHP için değil herkes için geçerli: Türkiye’den gelenler Almanya’ya geliyorsunuz, etrafı bir öğrenin; Alman partilerine bir bakın, parti içi ilişkilere, örgütlenmeye, çalışma sistemine bir bakın. Sosyal demokrat bir yapılanma nasıl oluyor, çeteleşmeden bir dernek/birlik/örgüt kurmak nasıl oluyor bir bakın.

Evet siyasete ilgi duyan zeki, eğitimli, çalışkan birilerini kazanmak ve gönüllü çalıştırmak kolay değil. Hele genç bulmak zor. Alman partileri de aynı sıkıntıyı yaşıyor. Gençler siyasete ilgisiz. Başarılı kişiler de işine bakıyor siyasetle ilgilenmiyor. O yüzden iş zor.

Madem iş zor o halde, Türkiye’deki partilere yakınlık duyanlar ve burada onların temsilciliğine soyunanlar da lütfen yaşadıkları ülkeden “aldıklarını” biraz Türkiye’dekilere “versinler”, Alman sistem ve disiplinini Türkiye’dekilere anlatsınlar, Türkiye’den dayatmalara, tepeden inmeci yaklaşımlara, ellere tutuşturulan metinlere itibar etmesinler. Bölmesinler, bölünerek değil birleşerek güçlü olunuyor.

Dini örgütlenmelere karşı şans az

Bu yüzden Türkiye’dekiler de örgütlenme işini bu işten anlayan, zamanı geriden değil anında takip edebilene versinler; çatı adayı olması gerekmez, örgütlenme için gereken dinamizm ve moderniteye sahip olsun yeter 😉

Zaten dini kullanarak örgütlenenlere karşı güçlü olamazsınız, bunu bildiğinize göre o zaman daha kapsayıcı adımlar atabilirsiniz…

Ne demiş ünlü Alman sosyal demokrat imparator F.Ebert: “Demokrasinin demokratlara ihtiyacı var.”

 

Grafikartplus Ajans

Diğer haberler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu