Bedel Ödemek
İnsanları izlersiniz,
İmrenirsiniz,
Örnek alırsınız,
Onlar gibi olmak istersiniz,
Bazen parkta oturan iki sevgili genç gibi,
Bazen kumrular gibi gülüşen iki sevgili gibi,
Bazen gözlerinin içi gülen evli bir çift gibi,
Bazen mutlu bir aile gibi,
Bazen de huzurla çayını yudumlayan vatandaş gibi.
Hayat ve yaşam mücadelesi zordur, fakat zor olduğu kadar da, yaşamdan zevk almak dünyanın en keyifli aktivitelerindendir.
Tüm bunları yaşayabilmeniz tabiiki sadece sizin elinizde olan bir şey değil.
Yaşadığınız ülke,
Yaşadığınız şehir,
Yaşadığınız toplum,
ve de Aileniz, arkadaş çevreniz yaşam tarzınızda etkili rol oynar.
Ne istiyoruz?
Biz Türkler resmi olarak 31.10.1961 yılında Almanya ve Türkiye CUMHURİYETİ arasında imzalanan anlaşma ile bu ülkeye geldik. Zamanla bazen Almanyanın bir parçası, bazende sorunu olduk. Tüm bunlara baktığımızda düşünüp ne istediğimizi bilmemez gerekir.
Bizler Almanya’da mı yaşamak istiyoruz, yoksa ana vatanımıza geri dönmek mi istiyoruz?
Bizler Almanya’da kalıcı mıyız yoksa, gidici miyiz?
Artık, Almanyada yaşayan Türk kökenlilerin mutlu bir hayat sürmek istiyorlarsa, bir karar vermeleri gerektiğini düşünüyorum.
Zira burada yaşayıp, çalışıp, Türkiyeyi düşünmek, hayal etmek, bizleri burada mutlu etmiyor. Almanya’da yaşayıp, çalışıp, Türkiye siyaseti yapmamız, bizleri burada huzurlu etmiyor.
Mademki Almanya’da yaşayacağız, Almanya siyaseti ile ilgilenmemiz gerekiyor.
Mademki Almanya’da yaşayacağız, Almanyanın kanunlarına uyup, kanunlar çerçevesinde hareket edeceğiz.
Mademki Almanya’da yaşayacağız, haksızlıklara hep birlikte kanunlar çerçevesinde karşı koyacağız.
Bu ülkenin Anayasasına saygı duyup uymamız gerekiyor.
Ancak bu şekilde,
Bazen parkta oturan iki sevgili genç gibi,
Bazen kumrular gibi gülüşen iki sevgili gibi,
Bazen gözlerinin içi gülen evli çift gibi,
Bazen mutlu bir Aile gibi,
Bazen de huzurlu çayını yudumlayan vatandaş gibi,
Mutlu olabiliriz.
Fakat!
Mademki Almanya’da, huzurlu bir şekilde yaşıyoruz,
dünyada, Almanya’da ve Türkiye’de yapılan yanlışlıklara, haksızlıklara, demokrasi karşıtlarına karşı koyacağız.
Güçlüden yana değil,
Güçsüzden yana olacağız.
Yanlıştan yana değil,
Doğrudan yana olacağız
Akıl ve ilimden yana olacağız.
Halkları ayrıştırandan yana değil, birleştirenden yana olacağız.
Daha fazla demokrasi ve özgürlükten yana olacağız.
Tüm bunları savunurkende tabiiki BEDELİNİ ÖDEYECEĞİZ.
Ben bu bedeli ödemeye hazırım ve ödüyorum.
Sizler de ödemeye hazır mısınız?
Aydın Kılınç- Gelsenkirchen