Türkiye`ye mektup (Dikkat Bagajsız Türkler geliyor)

Bu günlerde batıda okul ve iş yeri tatilleri başladı.
Gücü yetenler, masrafını ödeyip başka bölgelerde kafa dinlemek üzere,
yola çıktılar.
Kimi Uçakla, kimi arabayla.
Burada en çok sevinen galiba çocuklar.
Onlar henüz, gittikleri yerlerde büyüklerinin kendilerine,
neler hazırladıklarını, neler bıraktıklarını bilmiyorlar.
Gerçi Afganistandan, Suriyeden
yani Ortadoğudan zorunlu tatile çıkan!
Çocuklar da nereye gittiğini bilmiyordu. Halende bilmiyorlar.
Bu tatil hangi bölgeden gelen çocuklar için tatil?. O karışık.
Bu tatil!
Avrupa ve ortadoğu çocuklarının yaşamlarında bir dönüm noktası.
Beyinlerinin Hapis odalarına yerleşen bir anı.
Onlar büyüdüğünde, o anılar o hapisten çıkacak!!!
Benden uyarı!

(Politikalarınızı kendi döneminiz için aylık, yıllık yapmayın.)
Şimdi sadede gelelim.
Başlıkta dedik ya Bagajsız Türkler.
O şunun içindi.
Almanya da bu günlerde yolları mecburen biraz dolaştım.
Yollar Türkiye yönüne tatilcilerle dolu. yani Türkiyede yerleşik bağı olan insanlar.
(Onlara eskiden Hep birden Türkler denirdi)
Arabaların üzerlerinde birtane  eski tip bagaj yüklemesi görmedim.
Yani Türkiyeye gelenler artık sizin eskiden Arabalrına bagajlar yüklenmiş.
(gurbetçi,Alamancı, Markçı)
Diye bakarak hazırladığınız yasayı aşmış bir kitle.Onlar yalvardığınız Ruslar gibi geliyor.
Yani Türkiyede turistik geziye geliyor.
Vay senin geldiğin araba bundan önce gelip Türkiyede kalmış.(Sahsın suçu ne)
Vay sen yılda yüzseksan beş gün değil daha az kalşmışsın, arabanı gümrüğe aldım.
(İnsan yeniden birkaç hafta kalıp gidecek)Ne var bunda.
Resmii girişe eziyet.
(Yaa söylemek istemiyorumda bir de güney sınırlarına bak ne araçlar giriyor.)
Yani tatilciceye bu formaliteyi çekmeniz uygunmu onu söylemeye çalışıyorum.
Birde Gümrüklerde her yapılan hareket ÇOCUKLARDA iz bırakıyor.Onu söylüyorum.
Çocukların Beyin odalarına birikenler,bizim istikbalimiz diyorum.
Taşıyıcı onlar.

 

Hadi hayırlısı
Yunus Işıkoğlu/Tüm Dünya